Amaç
Kliniğimize konjenital anomali tanısı ile yatırılan 121 olgunun klinik ve demografik özelliklerini değerlendirmektir.
Yöntem
Bu çalışmaya retrospektif olarak Ocak 2017 ile Haziran 2018 tarihleri arasında konjenital anomali tanısı konulan ve gebelik terminasyonu için kliniğimize yatırılan olgular dahil edildi. Hastaların yaş, gravida, parite, gebelik haftası, ultrasonografik bulguları, doğum şekli, doğumdaki gebelik haftası gibi verileri hasta dosyaları ve hastane bilgi sistemi arşivi incelenerek elde edildi. Gebelik haftası £20 veya £500 gram gebelikler abortus olarak kabul edildi.
Bulgular
Çalışmaya fetal anomali saptanan toplam 121 olgu dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 28.97±6.72 (16–46) olarak bulundu. Anne yaşına göre ≤20 yaş 9 (%7.43) olgu, 21–30 yaş arası 66 (%54.54) olgu, ≥31 yaş ise 46 (%38.01) olgu tespit edildi (Tablo 1 SB-40). Gravida ortalaması 3.84±2.59 (1–11) idi ve 2 (%1.65) olguda ikiz gebelik tespit edildi. Tanı anında ortalama gebelik haftası 30.34±8.13 (10–40) olarak bulundu. Gebelik haftalarına göre olguların dağılımı sırasıyla £20 hafta 19 (%15.70), 21–24 hafta arasında 9 (%7.43), 25–28 hafta arasında 13 (%10.74) ve ≥29 hafta ise 80 (%66.11) olarak bulundu (Tablo 2 SB-40). Fetüslerin 60’ının (%49.58) erkek, 58’inin (%47.93) kız ve 3’ünün (2.47) ise ambigus genitalia olduğu saptandı. Termine edilen gebeliklerin 19’unun (%15.70) abortus olduğu, 76’sının (%62.80) sezaryen, 26’sının (%21.48) ise vajinal doğum ile gerçekleştirildiği bulundu. Termine edilen 102 fetüsten 82’sinin (%80.39) canlı, 20’sinin (%19.60) ölü olarak doğurtulduğu tespit edildi. Olguların 52’sinde (%42.97) akraba evliliği olduğu saptandı. Tespit edilen anomali tiplerine göre; 50 (%41.32) olguda santral sinir sistemi anomalisi en sık görülen anomaliyken, diğer anomaliler sırasıyla; 23 (%19.00) multi-sistem anomalisi, 16 (%13.22) gastrointestinal sistem anomalisi, 15 (%12.39) genito-üriner sistem anomalisi, 14 (%11.57) kardiak anomali ve 3 (%2.47) solunum sistemi anomalisi olarak tespit edildi (Tablo 3 SB-40).
Sonuç
Tıptaki teknolojik gelişmeler fetal anomalilerin erken tanınmasına önemli katkı sunmakla beraber gebelik seyrini değiştirmek için tek başına yeterli değildir. Toplumun sosyo-kültürel ve inanç durumları, gebelik ile ilgili beklentileri bu tabloyu değiştirebilmektedir. Fetal anomalilerin erken tanısı önemli olmakla birlikte özellikle yaşamla bağdaşmayan ağır anomalilerin terminasyonu için aileye daha etkin bir danışmanlık hizmetinin verilmesi gerektiğini, böylece bunun perinatal mortalite ve morbiditenin azalmasına katkıda bulunacağını, sağlık giderlerini ve ailenin yaşamak zorunda kalacağı psikolojik ve sosyal travmaları azaltacağını düşünmekteyiz.
Anahtar Kelimeler
Anomaliler, konjenital, tanı, terminasyon.