Amaç
Akut apandisit, gebelikteki en yaygın cerrahi problemdir. Gebelikteki yaygın abdominal/gastrointestinal rahatsızlık hissi, büyümüş uterus nedenli anatomik değişiklikler, fizyolojik lökositoz sebebiyle tanı konulması zorlaşmaktadır. Gebelerde akut apandisit tanısı için başvurulan en sık görüntüleme aracı ultrasonografidir. Gebelik haftasına bağlı olarak apendiksin batındaki lokalizasyonu yer değiştirebileceğinden ultrason ile tanı koymak her zaman mümkün olmamaktadır. Son zamanlarda gebe kadında apandisit varlığını tanımlamada magnetik rezonans görüntüleme (MRI) yararlı bulunmuştur. Biz de gebelikte perfore apandisit olgusunu sunmayı amaçladık.
Olgu
28 yaşında gravida 1 olan gebe ağrı sikayetiyle acil servise başvurdu. Bilinen bir hastalığı olmayan olgudan alınan anamnezde 1.5 yıl önce subserozal myomektomi ameliyatı geçirdiği öğrenildi. Obstetrik özgeçmişinde bir özellik olmadığı öğrenildi. Hastanın iki gündür ağrısının devam ettiği ve acil servise başvurduğu, nonstres test (NST)’nin reaktif olması ve kontraksiyonun olmaması, açıklığının olmaması sebebiyle kontrole gelmek üzere taburcu edildiği öğrenildi. Son adet tarihine göre 39 hafta gebeliği olan hastanın yapılan ultrason muayenesinde biyometri gebelik haftasıyla uyumlu, baş geliş, amnion sıvı miktarı normal ve plasentanın doğal görünümde olduğu saptandı. NST reaktif düzensiz kontraksiyonlar mevcuttu. Vaginal muayenede %40–50 efasman, 3–4 cm servikal açıklık, poş intakt, gelen kısım -2 seviyesinde saptanması üzerine hastanın doğumhaneye yatışı verildi. Travay takibinde yetersiz kontraksiyon olması ve açıklığının ilerlememesi sebebiyle düşük doz oksitosin ile eyleme tıbbi yardım yapıldı. Takip süresince vital bulguları stabil seyretti. Subfebril ateş mevcuttu. Hastanın NST’sinde etkin kontraksiyonları olmamasına rağmen şiddetli ağrı tariflemesi sebebiyle oksitosin indüksiyonu stoplandı. Tam kan sayımında 160.00 lökosit izlendi. Genel cerrahi konsültasyonu istendi. Hastanın kusması sebebiyle nazogastrik takıldı ve yaklaşık 300–400cc kadar safralı mide dilatasyon sıvısı geldiği görüldü. Spontan takip edilen hastada NST de fetal taşikardi izlenmesi ve açıklığının ilerlememesi sebebiyle sezeryan ile doğum planlandı. Pfannestiel insizyon ile batına girildi. Batın içinden seropürülen vasıfta içerik gelmesi üzerine genel cerrah ameliyata davet edildi. 8–9 Apgarlı tek canlı bebek doğurtuldu. Uterus tek kat kontinü suture edildi. Batın içinin eksplorasyonu için göbek altı median insizyon açıldı. Apendisit lojunda seropurulan vasıflı içerik görüldü. Loj eksplore edildi. Apandisitin pefore olduğu mezosunun nekroza gittiği ve abse geliştiği görüldü. Abse alanı temizlendi. Nekrotik debrisler ortamdan uzaklaştırıldı. Apandektomi yapıldı. Batın içi yıkanarak dren yerleştirildi. Postop takiplerinde sıkıntı olmayan hasta, oral alımı tolere etmesi ve barsak hareketlerinin normale dönmesi üzerine 3. gün önerilerle taburcu edildi.
Sonuç
Gebelerde meydana gelen fizyolojik ve anatomik değişikliklere bağlı olarak akut apandisit tanısını koymak ve tedaviye karar vermek zorlaşabilir. Akut apandisit gebe hastada zor bir tanı olmasına rağmen şüphe anında erken cerrahi girişim yapılmalıdır. Akut apandisit şüphesi bulunan gebe kadınlarda hızlı, akılcı ve multidisipliner yaklaşım ile maternal, fetal morbidite ve mortalite azaltılmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Apandisit, perforasyon, miad gebe, dogum, doğum eylemi.