Amaç
Erken preterm doğumlarda, maternal faktörler ve doğum süreçleri ile perinatal mortalite ve morbiditeler arasındaki ilişkiyi ortaya koymak.
Yöntem
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde Haziran 2014–2018 tarihleri arasında gerçekleşen 23+0–33+6 gebelik haftalarındaki doğumlar retrospektif olarak incelendi. Anne yaşı, gebelik sayısı, annede diabet/ hipertansiyon varlığı, tekil/çoğul gebelik, gebeliğin oluş şekli (spontan, yardımcı üreme yöntemleri), doğumun geliştiği hafta, doğum nedeni ve şekli, doğum öncesi proflaktik betametazon ve magnezyum uygulamaları, klinik veya histopatolojik koryoamniyonit, plasenta dekolmanı/previa/akreata öyküleri ve intrauterin gelişme geriliği varlığı değerlendirildi. Ek olarak, yenidoğan hekimi tarafından Yoğun Bakım Ünitesi’nde takip edilmiş olan yenidoğanın doğum kilosu, cinsiyeti kaydedildi. Doğumhanede endotrakeal entübasyon gereksinimi, neonatal ölüm, gerçekleştiyse zamanı, respiratuar distres sendromu (RDS) nedeniyle sürfaktan uygulaması, prematür retinopatisi (ROP) nedeniyle lazer tedavisi sıklığı, orta- ağır düzeyde bronkopulmoner displazi (BPD), evre 3–4 intraventriküler kanama (IVK), hemodinamik olarak anlamlı ve kapatma amaçlı medikal tedavi almış olan patent duktus arteriosus (PDA) olguları, evre 2–3 nekrotizan enterokolit (NEK) varlığı, klinik ve laboratuvar olarak şüpheli olan veya kan kültürlerinde üreme olup en az 7 gün antibiyotik tedavisi almış erken sepsis olguları araştırıldı. Maternal ve perinatal faktörler, doğumun oluş nedenine göre gruplandırıldı. Doğumun oluş nedeninin neonatal sonuçlar üzerine etkisi değerlendirildi.
Bulgular
Kliniğimizde, 4 yıllık süreçte 4757 doğum gerçekleşti. Bu hastaların 390’ında erken preterm doğum tespit edildi. Ex fetüsler, yaşamla bağdaşmayan ağır konjenital anomaliler ve yeterli veriye ulaşamadığımız yenidoğanlar çalışma dışı tutulduğunda, 307 gebelik [219 tekiz, 151 ikiz (n=79), 26 üçüz (n=9)] ve 396 yenidoğan çalışmaya dahil edildi. Doğum gerçekleşme nedeni spontan preterm eylem (n=107), premature erken membran rüptürü (PPROM) (n=131) ve medikal endikasyonlarla indüklenmiş doğum (n=163) olmak üzere 3 gruba ayrıldı (Tablo 1-3 PB-08). Spontan preterm eylem ve PPROM nedeniyle olan doğumların iatrojenik olanlara göre ortalama 1 hafta erken geliştiği izlendi (ª29 hafta). Medikal endikasyonlarla indüklenmiş grupta en sık sebebin preeklampsi olduğu görüldü (%63.2). Neonatal sepsis, PPROM grubunda daha yüksek oranda görüldü (p=0.004). Neonatal RDS ve PDA’nın spontan preterm eylem ve PPROM grubunda anlamlı olarak yüksek olduğu gözlendi (p=0.004, p=0.01).
Sonuç
Preterm doğumların oluş sürecine göre, neonatal sonuçlarda farklılıklar izlenmektedir. Neonatal morbidite ve mortaliteyi öngörmede, preterm doğum nedeninin dikkate alınması gerekir.
Anahtar Kelimeler
Erken preterm doğum, neonatal sonuçlar, PPROM, prematürite.