Amaç
Ogilvie sendromu olarak da bilinen akut kolonik psödo-obstrüksiyon (ACPO), mekanik obstrüksiyon olmadan mekanik tıkanmayı taklit eden kolonun zayıflamış yada kaybolmuş peristaltik aktivitesi ile karakterize hastalık olarak tanımlanır. Patogenezi; tam olarak aydınlatılamamış olan bu sendromda özellikle sempatik ve parasempatik sinir sistemi arasındaki imbalansa bağlı gelişen distal kolon obstrüksiyonu sorumlu tutulmaktadır. ACPO vakalarının %23’ü pelvik, karın, ortopedik veya spinal cerrahiyle bağlı gelişir. Özellikle pelvik cerrahi, muhtemelen cerrahi alanın distal kolonun fonksiyonunu düzenleyen pelvik splanik sinirlere yakın olması nedeniyle ACPO ile ilişkilendirilmiştir. Travma, enfeksiyöz nedenler, kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklar, maliniteler ve idiyopatik nedenler etiyolojide rol oynayan diğer faktörlerdir. Ogilvie sendromu, kendine özgü laboratuvar ve fizik muayene bulguları olmadığı için ancak düşünüldüğünde tanı konulabilen bir hastalık olarak olarak karşımıza çıkmaktadır. %40’lara varan mortaliteye sahip olduğundan erken tanı çok önemlidir. Bizde çalışmamızda sezaryen sonrası Ogilvie sendromu gelişen ancak tanıyı intraop koyabildiğimiz bir vakayı sunmak istedik.
Olgu
28 yaşında geçirilmiş sezaryen öyküsü olan ve hiçbir sistemik hastalık öyküsü olmayan multigravid hastaya miadında (39 hafta 3 gün) sezaryen operasyonu yapıldı. Sezaryen operasyonu sırasında herhangi bir problem yaşanmadı. Genel durumu iyi, mobilize, tam kan ve biyokimyası normal olan ve gaz gaita deşarjı olan olan hasta postop 2. gün taburcu edildi. Hasta postop 3 gün karın şişliği, gaz çıkaramama şikayeti ile acil servise başvurdu. Genel durumu iyi, vital bulguları olağan, tam kan ve biyokimyası normal olan ateşi olmayan hasta medikal tedavi sonrası gaz çıkardıktan sonra taburcu edildi. Hasta postop 4. gün şiddetli karın ağrısı ve gaz çıkaramama şikayeti ile tekrar başvurdu. Ayakta direk batın grafisi çekildi (Şekil 1 PB-02). Hava sıvı seviyeleri izlendi. Yapılan tüm batın USG’sinde sağ orta kadran düzeyinde 73x15 mm boyutunda hetorejen hipooekoik hava imajları içeren görüntü izlendi (apse?, enfekte hematom ?). Tüm batın bilgisayarlı tomografi; subhepatik alanda hepatik flexura-proksimal transverse kolon bileşkesi anterior komşuluğunda komşu mezenter ve karın duvarının sınırladığı hava değerleri içeren sıvı koleksyonu (apse?) ve kolonik anslarda belirgin gaz retansiyonu olarak raporlandı. Hastanın beyaz küre değerleri (WBC) 18.000/uL ve CRP değeri 23 mg/dl idi. Hasta tekrar oprasyona alındı. Yapılan eksplarasyonda komşu omentumun tüm sağ üst kadranı sınırladığı izlendi. Omentum ayrıştırıldıktan sonra çıkan kolonda multiple perforasyon izlendi. Hastaya hemikolektomi yapıldı. Patoloji sonucu multiple fokal transmural nekroz olarak raporlandı.
Sonuç
Ogilvie sendromuna preoperatif tanı koymak her zaman mümkün değildir. Özellikle pelvik cerrahi sonrası hastada gaz dejarjı olduktan sonraki süreçte hasta tekrar gaz deşarjı ve distansiyon problemi yaşıyorsa hastada ACPO olabileceği akılda tutulmalıdır.
Anahtar Kelimeler
Distansiyon, sezaryen, Ogilvie sendromu.