Amaç
Günümüzde hidrops olgularının yaklaşık % 90’ı non-immun hidrops olgularıdır. Tahmini prevelansı 3000 gebelikte 1’dir. Non-immün hidrops fetalislerin (NIHF) etyolojisi heterojendir ve anöploidi, kardiyak anomaliler başta olmak üzere yapısal anomaliler, metabolik hastalıklar,fetal anemi ve enfeksiyonlar (Toxoplazma, Parvovirüs B19, Rubella, Sitomegalovirüs, Herpes simpleks) etyolojide yer alır. İlk trimesterda saptandığnda anöploidi riski yaklaşık %50’dir ve çoğunda kistik higroma vardır. Sık ilişkili kromozomal anomaliler Turner sendromu ve otozomal trizomilerdir. Biz de 2010–2017 yılları arasında kliniğimizde tanı alan non-immun hidrops fetalis olgularının etyolojileri, perinatal sonuçları ve perinatal mortalite verileri değerlendirmeyi amaçladık.
Yöntem
Çalışmaya non-immun hidrops fetalis tanısı alan 60 gebe dahil edildi. Tanı, yaygın cilt ödemi, plevral effüyon, perikardiyal effüzyon, asit, polihidramnioz gibi anormal fetal sıvı koleksiyonlarının iki veya daha fazlasının bulunması ile konuldu. Hastane veri tabanından ve hasta dosyalrından hasta yaşı, özgeçmişi, kan grubu, TORCH, parvovirus, VDRL testleri, sonografik değerlendirmeleri, karyotip sonuçları ve gebelik sonuçları retrospektif olarak tarandı. Takip ve sonlandırma kararları, takip edilen gebeliklerin perinatal sonuçları değerlendirildi.
Bulgular
Doğumda ortalama anne yaşı 28.5±6.8 yıl (18–43), bebek ortalama doğum haftası 33.2±3.7 (22–40) hafta, ortalama doğum ağırlığı 2300±862 g (590–3700) idi. Konsey kararı ile 22 hafta altı 33 (%55) hastanın 20’sine (%60) terminasyon seçeneği sunuldu; geri kalan 13 (%40) hastaya missed abortus nedeniyle tahliye küretaj yapıldı. Bunlarda kistik higroma,monozomi X, kardiyak anomali, iskelet displazisi, ve trizomi 21 gibi ek anomaliler mevcuttu. 22 hafta üzeri gebeliği olan 10 (%16) hastanın gebeliği intrauterin mortalite, 10 (%16) hastanın gebeliği ise canlı doğum ile sonuçlandı. 7 (%12) hastanın gebeliği devam ediyor. Karyotip bakılan 22 hasta içerisinde 3 (%13) olguda trizomi 21, 2 (%9) olguda monozomi X saptandı. Karyotip anomalisi olan 5 hastanın konsey kararı ile gebeliğini sonlandırdı. 1 hastada CMV IgM, 2 hastada Toxo IgM ve 2 hastada parvovirüs IgM maternal kanda pozitif izlendi. Ancak sadece parvovirus enfeksiyonu izlenen bir gebeye amniosentez yapıldı ve sonuç trizomi 21 olarak raporlandı. Toxo IgM pozitifliği olan hastalardan birinin gebeliği devam ediyor, diğer hasta ise canlı doğum yaptı. Diğer hastaların gebelikleri intrauterin mortalite ile sonuçlandı. 4 hastada kardiyak anomali (1 olguda AVSD, 1 olguda tek ventrikül, 1 olguda geniş VSD, 1 olguda Ebstein anomalisi) izlendi. Omfalosel ve holoprozensefali izlenen bir olgu konsey kararı ile sonlandırıldı. Korpus kallozum agenezisi ve pontoserebellar agenezi izlenen bir olgu (karyotip bilinmiyor) ve ventrikülomegalisi olan diğer bir olgu (normal karyotip) canlı doğum ile gebeliği sonuçlandı.
Sonuç
NIHF başlı başına kötü prognoza sahip bir durumdur. İntrauterin mortalite hızı çok yüksektir ve sadece parosistik taşikardi veya parvovirus B19 gibi tedavi potansiyeli olan durumların saptanması durumunda daha iyi prognoz beklenebilir. Bu nedenle tüm olası etyolojik nedenlerin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir. Eksiksiz anatomik tarama ve fetal ekokardiyografi yapılmalı ve yüksek anöploidi riski nedeniyle ailelere karyotipleme önerilmelidir. Doğum yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan üçündü düzey bir merkezde gerçekleştirilmelidir.
Anahtar Kelimeler