Amaç
Giderek oranı artan doğum eylemi indüksiyonu, eylem başlamadan önce uterus kontraksiyonlarının mekanik ve farmakolojik ajanlarla uyarılmasıdır. Eylem indüksiyonundan en çok kullanılan ajan oksitosin için bile hangi dozların uygulanması gerektiği, hangi protokolün daha güvenli veya daha etkili olduğu literatürde hala netlik kazanmamıştır. Çalışmanın amacı, düşük riskli multipar gebelerde yüksek doz oksitosin protokolü ile düşük doz oksitosin protokolünü güvenirlilik ve etkinlik açısından karşılaştırmaktır.
Yöntem
Canlı, tekil, 37–41 gestasyonel haftaları arasındaki verteks prezentasyonunda, geçirilmiş uterin cerrahisi olmayan, konjenital anomali belirlenmeyen, doğumu başlamamış 150 multipar gebe, oksitosin başlama ve artış dozuna göre randomize edilerek iki gruba ayrıldı. 75 gebeye yüksek doz oksitosin, 75ine düşük doz oksitosin infüzyon pompası ile uygulandı. Yüksek doz oksitosin uygulanan grupta, oksitosin 4 mIU/dk dozunda başlanarak, etkili kontraksiyonlar oluşturana kadar her 15 dakikada bir 4 mIU /dk arttırılarak infüze edildi. Düşük doz oksitosin uygulanan grupta, oksitosin 2 mIU /dk dozunda başlanarak, etkili kontraksiyonlar oluşturana kadar her 15 dakikada bir 2 mIU /dk arttırılarak infüze edildi.
Bulgular
Yüksek doz indüksiyon protokolü,ile düşük doz indüksiyon protokolü arasında vajinal doğum ve C/S doğum oranları, C/S indikasyonları, maternal komplikasyonlar açısından farklılık izlenmedi. Yüksek doz indüksiyon, doğum eyleminin I. , II. ve III. evrelerinin süreleri kısalmadı. C/S doğum oranları, maternal ve perinatal komplikasyonlar açısından her iki grupta da anlamlı farklılık izlenmedi. Yüksek doz indüksiyon protokolü ile koyu mekonyum oranınında artış belirlendi; ancak yenidoğan umbilikal kordon kan gazı değerlerine yansıma tespit edilmedi.
Sonuç
Multipar gebelerde, yüksek doz ve düşük doz indüksiyon yöntemleri arasında sezaryen doğum oranı, indikasyonları, maternal komplikasyonlar açısından farklılık gösterilemedi.
Anahtar Kelimeler