Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Gestasyonel diyabette yeni tedavi stratejileri

Mekin Sezik

Künye

Gestasyonel diyabette yeni tedavi stratejileri . Perinatoloji Dergisi 2015;23(3):S15-S16 DOI: 10.2399/prn.15.S001084

Yazar Bilgileri

Mekin Sezik

  1. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ve Perinatoloji Bilim Dalı, Isparta
Yazışma Adresi

Mekin Sezik, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ve Perinatoloji Bilim Dalı, Isparta,

Yayın Geçmişi

Gönderilme Tarihi: 30 Ağustos 2015

Son Revizyon Tarihi: 30 Ağustos 2015

Kabul Edilme Tarihi: 01 Eylül 2015

Erken Baskı Tarihi: 01 Ekim 2015

Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.


Gestasyonel diyabet (GDM), gebelikte esnasında başlayan veya gebelikte ilk olarak tanınan glikoz intoleransı olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de GDM sıklığı, %1.2–4.5 olarak saptanmıştır. Tedavi edilmeyen GDM’de makrozomi (doğum ağırlığı > 4000 g), distosi, sezaryen, ölü doğum, preeklampsi ve neonatal hipoglisemi riskleri artmaktadır.
GDM tedavisi
Günümüzde GDM, ilk aşamada diyet ve egzersiz ile tedavi edilmekte; bunlara cevap alınamazsa (açlık kan şekeri (AKŞ) >95 mg/dL veya 2. saat tokluk kan şekeri (TKŞ) >120 mg/dL) insülin tedavisine geçilmektedir. İnsülin tedavisi ile makrozomi ve preeklampsi riskleri azalırken (sırası ile risk oranı, 0.47 ve 0.61) sezaryen, perinatal mortalite, doğum travması, preterm doğum ve düşük persentilde doğum ağırlığı (SGA) oranları değişmemektedir. Ayrıca insülin enjeksiyonları, diyabet hemşireliği ile gebe eğitimi gibi hizmetler ve ekip çalışması gerektirmektedir. İnsüline ikincil maternal hipoglisemi atakları ve maternal vücut ağırlığında artış da görülebilmektedir. Bu nedenlerle, GDM tedavisinde insüline alternatif yeni tedavi stratejileri gündeme gelmiştir.
GDM tedavisinde metformin
Mevcut sunum kapsamında GDM tedavisinde metformin’in yerine dair güncel bilgiler verilecektir. Metformin, tip 2 diyabet tedavisinde ilk seçenek olarak kabul gören biguanid türü bir oral antidiyabetiktir; hepatik glikoneogenezi inhibe etmekte ve periferik insülin hassasiyetini artırmaktadır. Metformin, 4–8 saatlik yarılanma ömrüne sahiptir ve renal yoldan değişikliğe uğramadan atılmaktadır. Metformine bağlı en sık bulantı, kusma, metalik tat ve diyare gibi gastrointestinal yan etkiler görülmektedir; daha az sıklıkta B12 vitamini emilim sorunları, deride döküntüler ve laktik asidoz ile karşılaşılabilir. Gebelerde metformin tedavisine çoğunlukla günde 500 mg tek doz ile başlanmakta, glisemik cevap ve yan etkilere göre (2–3’e bölünmüş şekilde) 1500–2500 mg/gün dozlara çıkılabilmektedir. Gebelikte metformin kullanımı FDA-B kategorisindedir (hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde fetal risk ortaya çıkarmayan ancak insan gebeliklerinde yeterli kontrollü çalışma yapılmamış ilaç).
GDM tedavisinde insülin ve metformin
kullanımının karşılaştırılması
Bu konudaki 7 adet klinik ilaç çalışmasının sonuçları aşağıda özetlenmiştir. Anılan araştırmalarda, metformin 500–3000 mg/gün doz aralığında kullanılmıştır.
• Maternal sonuçlar: Glisemik kontrol (HbA1c, AKŞ ve TKŞ), sezaryen oranları, preeklampsi ve hipertansif bozukluk sıklıkları açısından fark yok. Metformin ile maternal kilo alımı daha az.
• Neonatal sonuçlar: Doğum ağırlığı, makrozomi, LGA (>90 persentil), SGA, yenidoğan ünitesine yatış ve konjenital malformasyon oranları arasında fark yok.
• Neonatal komplikasyonlar: Yenidoğan hipoglisemisi, insülin alanlarda daha sık. Doğum travması, respiratuvar distres sendromu, fototerapi ihtiyacı açısından fark yok.
• Preterm doğum (PTD): Bir çalışmada, metformin grubunda ortalama doğum haftası daha düşük (38.3’e karşılık 38.5, p=0.02) ve 37 hafta altı PTD daha sık (%12’ye karşılık %7) iken diğer çalışmalarda fark saptanmamış.
• Orta dönem sonuçlar: Metformine maruz kalan fetüslerin 2 yaşında toplam vücut yağ oranında fark olmamakla beraber, metformin verilenlerde daha olumlu yağ dağılımı (biseps ve subskapular deri kıvrım kalınlıklarında azalma) saptanmış.
Sonuç
Diyet ve egzersiz ile kontrol edilemeyen GDM’de metformin, insülin kadar etkin gözükmektedir. Metformin alanlarda (insülin kullananlara göre) gebelikte maternal kilo alımı ve yenidoğanda hipoglisemi riski daha az olmakla beraber metformin ile erken doğum arasındaki ilişkinin daha ayrıntılı araştırılması gerekmektedir. Metformin, GDM’li gebeliklerden doğan çocukların orta-uzun dönem metabolik profillerinde de bazı üstünlüklere sahip olabilir.
Dikkat edilmesi önerilen hususlar: Bu olumlu etkilerine rağmen GDM tedavisinde metformin kullanımı, takibin yapılacağı kurumun imkanları da göz önünde tutularak, olgu bazında kişiselleştirilmelidir. Gebelikte metformin kullanımının mevcut durumda, endikasyon dışı ilaç kullanımı olarak ele alınacağı da değerlendirilmelidir. Ayrıca, tolere edilen dozlarda hedeflenen glisemik düzeylere metformin alan gebelerin yaklaşık %50–60’ında ulaşılabileceği; yani metformin tedavisi başlananların kabaca yarısında ek olarak insülin tedavisine ihtiyaç duyulacağı da unutulmamalıdır.
Anahtar Kelimeler