Amaç
Mikst konnektif doku hastalığı olan ve ikinci gebeliğinde fetal bradikardi bulgusuyla tanı konulan nadir bir olgunun perinatal yönetiminin tartışılması.
Yöntem
30 yaşında gravidası 2 paritesi 1 olan hasta, gebeliğinin 28. haftasında kontrol muayenesi için polikliniğimize başvurdu. Öyküsünde önceki gebeliğinin problemsiz olarak devam ettiği ve termde sağlıklı bir vajinal doğumla sonlandığı görüldü. Mevcut gebeliğinin 28. haftasına kadar olan takipleri merkezimiz dışında yapılmıştır. Alınan hikayede, antenatal takibinde ilk 2 trimester takiplerinde herhangi bir obstetrik patoloji saptanmamıştır. Ancak 3. trimesterin ilk antenatal muayenesinde, obstetrik ultrasonografide fetal bradikardi saptanması üzerine polikliniğimize refere edildi. Biz merkezimizde yaptığımız muayene sonucunda, fetal kalp atımlarının bradikardik olduğunu tespit ettik. Bu bulgu dışında minimal perikardiyal efüzyon saptadık. Diğer obstetrik ultrasonografik bulgularda herhangi bir patoloji izlenmedi. Hastaya romatolojik tetkikler planlandı. Bu tetkik sonuçlarında 4 bağ dokusu antikorları dışında tüm belirteçlerin pozitif olduğu saptandı. Böylece, bu obstetrik ultasonografi ve romatoloji tetkik sonuçlarına göre gebeye ‘Mikst konnektif doku hastalığı’ tanısı konuldu.
Bulgular
Hastaya yapılan romatolojik testlerin sonuçları aşağıda belirtilmiştir: Anti-ENSA 41-RNP/SM: 3+, anti-ENA SS-A (Ro-s2): 3+, anti-ENA SM: 85, anti-ENA SS-A: 96, anti-ENA SS-B: 82, anti-DS DNA: 47.3, ANA (+), ASMA (-), AMA (-), IFA (-). Bu olguda hastaya 28. gebelik haftasından itibaren ortalama 2 gün ara ile 7 seans aferez uygulandı. 3 hafta süre ile 8 mg. deksametazon tedavisi verildi. Fetal hidrops gelişimi açısından rutin ultrason kontrolü yapıldı.
Sonuç
Hastada term gebelik haftasına ulaşana kadar hidrops gelişmedi. 38. gebelik haftasında sezaryen ile doğum yaptırıldı. Fetüs için pediatrik kardiyoloji ile görüşülerek kalıcı pacemaker planlandı. ‘Mikst konnektif doku hastalığı’ olan gebelerde, özellikle üçüncü trimesterde fetal kalp bloğu açısından uyanık olunmalıdır. Buna yönelik antenatal takip ve tedavi yöntemleri kullanılarak gebe yakın izlenmelidir.
Anahtar Kelimeler