Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Gümüşhane il merkezindeki gebelerin sağlık uygulamaları

Handan Özcan, Nezihe Kızılkaya Beji

Künye

Gümüşhane il merkezindeki gebelerin sağlık uygulamaları. Perinatoloji Dergisi 2015;23(1):13-19 DOI: 10.2399/prn.15.0231003

Yazar Bilgileri

Handan Özcan1,
Nezihe Kızılkaya Beji2

  1. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu- Gümüşhane TR
  2. İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı- İstanbul TR
Yazışma Adresi

Handan Özcan, Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu- Gümüşhane TR, [email protected]

Yayın Geçmişi

Gönderilme Tarihi: 07 Nisan 2014

Kabul Edilme Tarihi: 11 Ocak 2015

Erken Baskı Tarihi: 11 Ocak 2015

Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç
Çalışma, Gümüşhane il merkezinde yaşayan gebelerin sağlık uygulamalarını araştırmak ve gebelerin farkındalıklarını arttırmak amacıyla planlanmıştır. 
Yöntem
Araştırma tanımlayıcı niteliktedir. 1 Ekim – 10 Aralık 2012 tarihleri arasında toplam 189 gebeyle gerçekleştirilmiştir. Veriler; sayı, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma ile verilmiştir. Verilere normallilik analizleri uygulaması sonrası Mann-Whitney U testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi, farklılıkların kaynağını belirlemek amacıyla post hoc analizler yapılmıştır. 
Bulgular
Gebelerin yaşları 19–48 yaş aralığında olup, ortalama 29.09±5.5’dir. Katılımcıların %65.1’i gelirlerinin giderlerine eşit olduğunu, %8.58’inin sosyal güvencesi olmadığını, %24.6’sı çalıştığını, %51.3’ü il merkezinde yaşadığını söyledikleri tespit edilmiştir. Gebelerin eşlerinin eğitim düzeylerine göre ‘Gebelikte Sağlık Uygulamaları Ölçek’ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. İlkokul ve üniversite mezunları arasında farklılık olduğu saptanmıştır. Büyük şehirlerde yaşayanların ‘Gebelikte Sağlık Uygumaları Ölçek’ puan ortalaması, köylerde yaşayanlardan daha yüksek bulunmuş ve yaşın artması ile ölçek puan ortalaması da düşmektedir. 
Sonuç
Gebelikte sağlık uygulamalarında; gebenin kendisinin ve eşinin yaşlarının, yaşadığı alanın kentsel ya da kırsal olmasının farklılıklara sebep olduğu görülmüştür. Gebelere ve ailelerine yönelik “prenatal ve postnatal eğitim programlarının” yaygınlaştırılması, gebelerin eşlerinin de bilgilendirilerek bu programlara katılımının sağlanması, ileri yaş grubundaki gebelerin uygulamalarının değerlendirilmesi ve düzeltilmesi adına ayrıntılı görüşmelerin yapılması ve bu konuda farkındalıklarının arttırılması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler

Gebelik, Sağlık davranışı, Eğitim.

Giriş
TNSA-2008 verilerine göre; Türkiye’de bir kadın doğurganlık çağının sonuna geldiğinde ortalama 2.16 doğum yapmaktadır. Günümüzdeki toplam doğurganlık hızı, 1970’lerde kaydedilen hızdan yüzde 50 daha düşüktür. Türkiye’de doğurganlık 20–29 yaş grubunda yığılma göstermektedir. Ortalama bir kadın 25 yaşında bir çocuğa, 30 yaşında ise iki çocuğa sahip olmaktadır. Doğurganlık düzeyi 30 yaşından sonra hızla azalmakta, 40’lı yaşlarda da ihmal edilebilecek bir düzeye inmektedir.[1]
Gebelik döneminde kadınların uyguladığı sağlık davranışları, hem gebelik hem de doğum sonu dönemde anne ve bebek sağlığını etkilemektedir. Gebelikteki sağlık uygulamaları; gebenin, fetüs ve yeni doğanın sağlığını içeren ve gebelik sonucunu etkileyen aktiviteler olarak tanımlanabilir. Gebelik sonuçları için önemli olan sağlık uygulamaları, prenatal bakım sırasında tanılanmış ve kazandırılmış olmalıdır. Bu uygulamalar; diş bakımı yapma, sigara içmeme, alkol - yasa dışı maddeler kullanmama, dengeli beslenme ve doğru miktarda kilo alma, düzenli egzersiz yapma, gebelik ve doğum hakkında eğitim alma, riskli seksüel davranışlar ya da diğer enfeksiyon etkenlerine maruz kalmaktan kaçınma gibi konuları içermelidir.[2] Düzenli sağlık kontrollerine gidilmesi, doğru beslenme ve dinlenme alışkanlıklarının yanı sıra, normal gebelik seyrinin ve olası gebelik komplikasyonlarının bilinmesi, bilgi alınacak kaynağın doğru seçilmesi gibi faktörler gebelik sürecinin kalitesini direk etkilemektedir.[3]
Gebelikte diş bakım ve kontrolleri fetüs sağlığı açısından önemlidir. Yapılan çalışmalarda, kadınların yaklaşık üçte birinden fazlasının diş problemleri yaşadığı belirtilmiştir.[4] Gebelikte periodontal hastalık yaşayanlarda; erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek, preeklamsi gibi riskli durumlar görülmektedir. Diş kontrolleri için annelerin teşvik edilmesi gerekmektedir.[5]
Gebelikte ve gebelik sonrasında sigara içilmesi fetüs, yenidoğan ve çocuk için önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Aktif sigara içilmesi preterm eylem, düşük, doğum sonu kanamaları, dış gebelik, düşük doğum ağırlıklı fetüs ve plasenta previa gibi sağlık risklerine sebep olmaktadır.[6] Gebeliğin 1. trimesterinde sigara içimi gebede spontan abortus ve ektopik gebelik görülme oranını artıran başlıca faktörlerden birisidir.[7] Sigara içen kadınlarda ektopik gebelik olasılığının 1.5–2.5 kat yüksek olduğu ortaya bildirilmiştir.[8]
Sağlıklı bir hayat sürdürmek için fiziksel aktivite önemlidir. Literatürde gebelikte egzersizin önemi üzerinde durulmuştur.[9] Obstetrik ve tıbbi komplikasyonu olmayan gebeler için egzersizin yararlı olduğu, gebelik komplikasyonlarının görülmemesi için haftada düzenli minimum 30 dakika olmak üzere fiziksel aktivite önerilmektedir.[10] Doğrudan ağır fiziksel aktivite, kalp ritmini artırıcı rekabetli sporlar ve uzamış sırt üstü aktiviteler önerilmemektedir.[11] Özellikle yapılan son çalışmalar sağlıklı bir gebelik periyodunda fiziksel aktivitenin çok önemli bir yerinin olduğu vurgulanmıştır.[12,13] Fiziksek aktivite yapmayan gebelerde özellikle yorgunluk, bulantı, fiziksel rahatsızlık, zamanı etkin kullanamama ve çocuk bakımında yetersizlik gibi sorunlar daha fazla yaşanmaktadır.[14–16]
Gebelikte kaliteli bakım ve dengeli diyet kadın sağlığı için çok önemlidir.[17] Annenin eğitimi, sağlık ve beslenme durumu, sosyo-ekonomik yaşam standardı ve aldığı sağlık hizmetlerinin kalitesi iyileştikçe, başarılı bir gebelik şansı artmaktadır. Başarılı bir gebelik ve doğum, bebeklerin yaşama sağlıklı başlamalarını sağlamaktadır.[18]
Gebeliğin hem anne hem de bebek için sağlıklı devam etmesi, gebeliğin başlangıcından sonuna kadar tıbbi kontrolleri gerektirir. Normal gebelerde doğum öncesi kontroller, 28. gebelik haftasına kadar ayda 1 kez, 28–36. haftalar arasında 15 günde 1 kez, bundan sonra doğuma kadar haftada 1 kez yapılması öngörülmüştür. Sağlık Bakanlığı’nın yaklaşımına göre; her gebenin gebeliğin başlangıcından itibaren saptanarak en az 6 kez izlenmesi hedef alınmıştır. Ziyaretlerin düzenli yapılması, fetal ve neonatal sorunların azaltılmasını sağlamaktadır.[19]
Aşılama çalışmaları, özellikle bebek ölümlerinin azaltılmasında önemli yer tutmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, dünyada gelişmekte olan ülkelerde bebek ölümlerinin 1/5’i aşı ile önlenebilir hastalıklardan meydana gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 1974 yılından beri uyguladığı ‘Genişletilmiş Bağışıklama Programı’ sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıkların insidansı, mortalite ve morbiditesinde önemli düşüşler gözlenmiştir.[20] Gebelik esnasında fetüste; konjenital malformasyon, büyüme geriliği, ölü doğum ve nörolojik sekellere sebep olan varisella ve rubella gibi enfeksiyonlardan korumak, preterm eylem ve prematüriteyi azaltmak, gebelikte daha şiddetli seyreden influenza, hepatit B gibi hastalıklardan anneyi korumak, yenidoğanın ilk 6 ayında enfeksiyöz hastalık riskini, infant morbidite ve mortalitesini azaltmak, aşılamanın başlıca amaçlarıdır.[21] Aşılanma oranlarında, yaşanılan bölgeye, yerleşim yerine ve annenin eğitim düzeyine göre önemli farklılıklar bulunmaktadır. Tam aşılı çocukların yüzdesi, Doğu Anadolu bölgesinde belirgin derecede düşüktür (%64). Bu bölgeyi Kuzey ve Güney bölgeleri (sırasıyla %84 ve %82) izlemektedir.[1]
Doğum sonrası bakım, hem anne hem de çocuk için çok önemlidir. Büyük bir çoğunluğu hekimler olmak üzere, kadınların yüzde 82’si, doğum sonrası bakım almıştır. Her beş kadından dördünün ilk doğum sonrası kontrolü, doğumu takip eden ilk iki gün içinde yapılmıştır. Doğum sonrası bakım alma ve zamanlaması bölgelere göre farklılık göstermektedir. İlk 41 gün içinde bakım alma oranı Ege Bölgesindeki kadınlar için en yüksektir (yüzde 92), Ortadoğu Anadolu’daki kadınlar için ise sadece yüzde 55’tir.[1] Annenin, doğum sonu döneme uyumunu kolaylaştırmada, laktasyonun erken başlaması ve devam etmesinde, anne bebek etkileşiminin sağlanmasında, iyileşme sürecinin hızlanmasında, komplikasyonların önlenmesinde ve doğum sonu konforda anne ve bebeğe verilecek bakım çok önemlidir.[22]
Çalışma Gümüşhane il merkezinde yaşayan gebelerin, sağlık uygulamalarını araştırmak ve gebelerin farkındalıklarını arttırmak amacıyla planlanmıştır. 
Yöntem
Araştırma tanımlayıcı niteliktedir. 1 Ekim – 10 Aralık 2012 tarihleri arasında gebelik kontrolleri için kadın doğum polikliniğine gelen toplam 233 gebeye ulaşılmış ve çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 189 gebe örneklemi oluşturmuştur.
Araştırmanın planlandığı ve verilerin toplanmaya başladığı süreçte, Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğü’nden yazılı izin alınmıştır. Tüm katılımcılara, araştırmanın amacı ve yöntemi açıklanmış ve bilgilendirilmiş olur formu okunmuştur. Araştırmada kullanılan veri toplama aracı iki kısımdan oluşmaktadır. Formun birinci kısmı olan kişisel bilgi formunda konu ile ilgili literatür incelemesi yapılarak; yaş, eğitim düzeyi, çalışma durumu, sağlık güvencesi, yaşadığı yer, aile tipi, gebelik takipleri, çocuk sayısı gibi başlıklardan oluşan 25 soru bulunmaktadır. Formun ikinci kısmını ‘Gebelikte Sağlık Uygulamaları Ölçeği’ (GSUÖ) oluşturmaktadır. HPQ-II, 34 maddelik bir ölçektir. Ölçekteki 1 ile17. maddeler arası “her zaman” ile “hiçbir zaman” arasında değişen 5’li likert tipi yanıt seçeneklerini içermektedir. Hiçbir zaman (a)= 1 puan, Nadiren (b)= 2 puan, Ara sıra (c)= 3 puan, Sık sık (d)= 4 puan ve Her zaman (e)= 5 puan olarak hesaplanmaktadır; 18. maddeden 34. maddeye kadar sorular için uygun seçenekler verilmiştir ve bu seçenekler de 5 adet olup, 1 ile 5 arasında puanlandırılmıştır. Bazı madde puanları ters kodlanmaktadır. Bunlar; 6, 7, 8, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 33 ve 34. maddelerdir. Bu madde puanları 5’ten 1’e ters kodlanmaktadır. Bütün maddelerin toplamından genel bir puan elde edilmektedir. Yüksek puan alma, gebeliğe önemli getirisi olan yüksek kalitede sağlık davranışını ifade etmektedir. Lindgreen’in yapmış olduğu çalışmada, ölçekten elde edilecek en düşük puan 34, en yüksek puan 170 arasında değişmektedir.[2] Veri toplamada yüz yüze görüşme yöntemi uygulaması yapılmıştır. Anket sonrası gebelere sağlık uygulamaları eğitimleri verilmiştir.
Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen veriler; sayı, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma ile verilmiştir. Verilere normallik analizleri uygulaması sonrası Mann-Whitney U Testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testleri uygulanmış olup farklılıkların kaynağını belirlemek için post hoc analizler yapılmıştır. p<0.05 anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular
Gebelerin yaş ortalaması 29.09±5.5’tir (min.: 19, maks.: 48). Katılımcıların %65.1’i gelirlerinin giderlerine eşit olduğunu, %8.58’inin sosyal güvencesi olmadığını, %24.6’sı çalıştığını, %51.3’ü il merkezinde yaşadığını söyledikleri tespit edilmiştir (Tablo 1).
Gebelerin %66.7’si devlet hastanesindeki kadın hastalıkları ve doğum doktorunu tercih ederken, %6.8’i hem özel hem de devlet hastanesindeki kadın hastalıkları ve doğum doktoruna gittiğini söylemiştir. %60.6’sı gebelik kontrolüne 5 ya da daha çok gittiğini, %75.4’ü isteyerek gebe kaldığını, %72.3’ü gebelik öncesi sağlık uygulamaları eğitimi aldığını (internetten, gebelik deneyimi olanlardan, televizyondan, aile hekiminden, hemşireden), %89.3’ü bu konuda bilgi almak istediklerini belirtmişlerdir. Katılımcıların %1.7’sinin cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü bulunmaktadır (Tablo 2).
Eşlerin tanımlayıcı özellikleri; %10.1’i ilkokul, %14.9’u ortaokul, %51.1’i lise ve %23.9’u üniversite mezunudur. %2.6’sı işsiz, %39.7’si memur, %32.8’i işçi, %18.5’i serbest ve %6.3’ü ise diğer işle uğraşmaktadır.
Katılımcıların gebelikte sağlık uygulamaları ölçeği (GSUÖ) puan ortalamaları 111.76±18.53 olarak bulunmuştur.
Gebelerin yaş grupları ile GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde, istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Farklılığın kaynağı için yapılan post-hoc analizde 1. grup (15–24 yaş aralığı) ve 3. grup (35 yaş ve üstü) ortalamalarının farklılığa yol açtığı ve yaş arttıkça ölçek puan ortalamasının düştüğü görülmüştür (Tablo 3).
Gebelerin eğitim durumlarına göre, GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmamıştır (p>0.05) (Tablo 4).
Gebelerin çalışma durumlarına göre GSUÖ’nden aldıkları puan ortalamaları incelenmiştir. Gebelerin çalışma durumları ile GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan Mann-Whitney U analizinde anlamlı bir fark elde edilmemiştir (Tablo 5).
Gebelerin eşlerinin eğitim düzeylerine göre GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Farklılığın kaynağı için yapılan post-hoc analizinde, ilkokul ve üniversite mezunları arasında farklılık olduğu görülmüştür.
Gebelerin en çok yaşadıkları yere göre GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Farklılık için post-hoc analizi de yapılmış olup, şehirde ve köyde yaşayanların ortalamaları arasındaki farklılıkta p<0.05 bulunmuştur. İl merkezinde yaşayanların GSUÖ puan ortalaması, köylerde yaşayanlardan daha yüksek bulunmuştur. 
Tartışma
Katılımcıların %82.1’i 15–34 yaş aralığında, %47.6’sı lise ve üniversite mezunudur. TNSA 2008 verilerine göre kadınların yaklaşık yüzde 52’si sadece ilköğretim birinci kademe eğitimi tamamlamışlardır. Çalışmada kadınların %73’ü ortaokul ve üstü eğitim mezunudur.
Türkiye de kadınlar arasındaki en düşük çalışma oranı Orta ve Doğu bölgelerinde yaşayanlar arasında görülmektedir.[1] Çalışmada Karadeniz bölgesinin bir ili olan Gümüşhane’de, çalışmayan kadınların oranlarının orta ve doğu bölgesindeki kadınlara benzer şekilde yüksek olduğu görülmüştür.
Araştırmaya katılan gebelerin %51.3’ü şehirde, %29.6’sı ilçede, %14.3’ü köyde ve %4.8’i ilde yaşamaktadır. Gebelerin çoğunluğunun şehir ve büyük şehirde yaşaması, gebelik süresince izleme, bakım ve eğitim almaları açısından önemlidir. Araştırmada gebelerin en çok yaşadıkları yere göre GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan, ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Şehirde yaşayanların, köyde yaşayanlara göre puan ortalaması daha yüksek bulunmuştur.
Doğumun sağlıklı koşullarda gerçekleştirilmesinin ve lohusalık izlemlerinin düzenli olarak verilmesinin, anne ve perinatal bebek ölümlerini azalttığı bilinmektedir.[23] Doğum öncesi ziyaretlerin toplam sayısı, doğum öncesi bakımın yeterliliğini değerlendirme açısından önemli bir göstergedir. Gebelerin gebelikleri süresince 6 kere ziyaret edilmeleri gerekirken, ziyaret sayısının yeterli olmayışı bu hizmetin etkin olarak yapılmadığını göstermektedir.[24] Çalışmada ortaya çıkan GSUÖ puan ortalaması düşük olmasına rağmen, katılımcıların gebeliği boyunca beş ve daha fazla sayıda sağlık kuruluşuna kontrol için başvuru yapma oranı %60.6’dır.
Gebelerin eşlerinin eğitim düzeylerine göre GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Eğitim seviyesi arttıkça GSUÖ puanı da artmaktadır. Benzer şekilde, Çakmakçı ve Eser’in çalışmasında olduğu gibi eşleri üniversite/yüksekokul mezunu olan gebeler ile eşleri lise ve daha düşük eğitim seviyesine sahip gebeler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark ortaya çıkmıştır.[25]
Gebelerin yaş gruplarına göre, GSUÖ puan ortalamaları arasında yapılan ANOVA testi analizinde istatistiksel açıdan anlamlı fark elde edilmiştir. Genç gebelerin GSUÖ puan ortalaması 117.48; ileri yaş gebelerin ise GSUÖ puan ortalaması 107.96’dır. Yaşa bağlı farklılığın nedenini genç grubun bilgi kaynağı olarak araştırmalara yönelerek öğrenmeye çalışması, ileri yaş grubunda ise deneyimlerini kullanması oluşturabilir.
Yapılan çalışmalarda kadının yaşı ve eğitim durumunun gebe sağlığı üzerindeki etkileri ile bizim çalışmamızın sonuçları benzerlik göstermektedir. Doğumun bir sağlık kuruluşunda gerçekleşmesi olasılığını arttıran temel faktörler; kadının yaşının genç olması, çocuğun doğum sırasının önce oluşu, annenin doğum öncesi bakım sayısının fazla olması ve annenin eğitim düzeyinin yüksek olmasıdır. Kentsel yerleşim yerinde doğan bir çocuğun bir sağlık kuruluşunda dünyaya gelme olasılığının, kırsal yerleşim yerinde doğan bir çocuğa kıyasla 1.2 kez daha fazla olduğu ve doğu bölgelerinde evde doğumun orta Anadolu bölgelerine göre daha yüksek olduğu (%27) bildirilmiştir.[1,19] 
Sonuç
Gebelikte sağlık uygulamalarında; gebenin kendisinin ve eşinin yaşlarının, yaşadığı alanın kentsel ya da kırsal olmasının, farklılıklara sebep olduğu görülmüştür. Bu nedenle gebelere ve ailelerine yönelik “prenatal ve postnatal eğitim programlarının” yaygınlaştırılması, gebelerin eşlerinin de bilgilendirilerek bu programlara katılımının sağlanması, ileri yaş grubundaki gebelerde yanlışların farkedilmesi ve düzeltilmesi adına ayrıntılı görüşmelerin yapılması, bu konuda farkındalıklarının arttırılması gerekmektedir.

Çıkar Çakışması: Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.
 
 
Kaynaklar
  1. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması TNSA. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Nüfüs Etütleri Enstitüsü; 2008.
  2. Lindgreen K. Testing the health practices in pregnancy questionnaire- II. JOGNN 2005;34:465–72. [PubMed] [CrossRef
  3. Sözeri C, Cevahir R, Şahin S, Semiz O. Gebelerin gebelik süreci ile ilgili bilgi ve davranışları. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2006;1:93–104.
  4. Ovenbacher S, Boggess KA, Murtha AP, Jared HL, Lieff S, McKaig RG, et al. Progressive periodontal disease and risk of very preterm delivery. Obstet Gynecol 2006;107:29– 36. [PubMed] [CrossRef
  5. Hullah E, Turok Y, Nauta M, Yoong W. Self-reported oral hygiene habits, dental attendance and attitudes to dentistry during pregnancy in a sample of immigrant women in north london. Arch Gynecol Obstet 2008;277:405–9. [PubMed] [CrossRef
  6. arakoğlu K, Erdem D. Türkiye’de, Orta Anadolu’daki bir evde gebe kadınlarda sigara kullanımının değerlendirilmesi. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2011;31:928–34.
  7. Getaun D, Amre D, Rhoads G, Demissie K. Maternal and obstetric risk factors for sudden infant death syndrome in the United States. Obstet Gynecol 2004;103:646–52. [PubMed] [CrossRef
  8. Goel P, Radotra A, Singh I, Aggarwal A, Dua D. Effects of passsive smoking on outcome in pregnancy. J Postgrad Med 2003;154:316–24. [PubMed
  9. Gharaibeh M, Al-Ma’atiah R, Al Jada N. Lifestyle practices of Jordanian pregnant women. Int Nurs Rev 2005;52:92– 100. [PubMed] [CrossRef
  10. Ezmerli NM. Exercise in pregnancy. Prim Care Update Ob Gyns 2000;7:260–5. [PubMed
  11. Committee on Obstetric Practice. ACOG committee opinion. Exercise during pregnancy and the postpartum period. Number 267, January 2002. American College of Obstetricians and Gynecologists. Int J Gynaecol Obstet 2002; 77:79–81. [PubMed
  12. American College of Sports Medicine. Impact of physical activity during pregnancy and postpartum on chronic disease risk. Med Sci Sports Exerc 2006;38:989–1006. [PubMed] [CrossRef
  13. Hedegaard M, Damm P, Ottesen B, Petersson K, Henriksen TB. Leisure time physical activity is associated with a reduced risk of preterm delivery. Am J Obstet Gynecol 2008;198:180.e1–5. [PubMed] [CrossRef
  14. Evenson KR, Moos MK, Carrier K, Siega-Riz AM. Perceived barriers to physical activity among pregnant women. matern. Child Health J 2009;13:364–75. [PubMed] [CrossRef
  15. Pereira MA, Rifas-Shiman SL, Kleinman KP, Rich-Edwards JW, Peterson KE, Gillman MW. Predictors of change in physical activity during and after pregnancy: Project Viva. Am J Prev Med 2007;32:312–9. [PubMed] [CrossRef
  16. Mudd L, Nechuta S, Pivarnik J, Paneth N; N; Michigan Alliance for National Children's Study. Factors associated with women’s perceptions of physical activity safety during pregnancy. Prev Med 2009;49:194–9. [PubMed] [CrossRef] <
  17. Lundberg P, Trieu TN. Vietnamese women’s cultural beliefs and practices related to the postpartum period. Midwifery 2011;27:731–6. [PubMed] [CrossRef
  18. Duran Ö, Ceyhan O. Tokat Karşıyaka Doğum ve Çocuk Bakımevinde doğan bebeklerin gebelik haftası, doğum şekli, doğum ağırlığı, boy uzunluğu ve anomali durumu ile anne ve babaya ait özellikler arasındaki ilişki. Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi (E. Ü. Journal of Health Sciences) 2004;13:26–34.
  19. Turan T, Ceylan S, Teyikçi S. Annelerin düzenli prenetal bakım alma durumları ve etkileyen faktörler. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2008;3:157–73.
  20. Kurçer M, Şimşek Z, Solmaz A, Dedeoğlu Y, Gülel R. Şanlıurfa Harrankapı Sağlık Ocağı bölgesinde 0–2 yaş çocuk ve gebelerde aşılanma oranları ve aşılamada sorunlar. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2005;2:10–5.
  21. Yenicesu C, Demirel Y. Gebelerde aşılar. Turkiye Klinikleri Journal of Family Medicine - Special Topics 2011;2:75–81.
  22. Pınar G, Doğan L, Algıer N, Kaya N, Çakmak F. Annelerin doğum sonu konforunu etkileyen faktörler. Dicle Tıp Dergisi 2009;36:184–90.
  23. Ergin F, Başar P, Karahasanoğlu B, Beşer E. Güvenli olmayan doğumlar ve doğum sonrası evde bakım hizmetlerinin değerlendirilmesi. Türk Silahlı Kuvvetleri Koruyucu Hekimlik Bülteni 2005;4:78–92.
  24. Taşkın L. Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği. XI. baskı. Ankara: Sistem Ofset Matbaacılık; 2012. p: 67–80.
  25. Çakmakçı A, Eser E. Gebelikte olumlu davranış envanteri: bir metodolojik çalışma. Hemşirelik Forumu 2003;6:8–18.
Dosya / Açıklama
Tablo-1
Gebelerin tanımlayıcı özelliklerine göre dağılımı
Tablo-2
Katılımcıların gebelik öyküsü
Tablo-3
Gebelerin yaş gruplarına göre, GSUÖ puan ortalamalarının dağılımı
Tablo-4
Gebelerin eğitim düzeylerine göre, GSUÖ puan ortalamalarının dağılımı
Tablo-5
Gebelerin çalışma durumlarına göre, GSUÖ puan ortalamalarının dağılımı