Amaç
Uterin prolapsus, ileri yaş ve doğum yapmış hastalarda görülebilen jinekolojik bir patolojidir. Literatürde elongasyo kolli ile birlikte görilen uterin prolapsus olgularının genellikle, önceki doğumlar sonrası oluştuğu belirtilmiştir. Gebelik sonrası oluşan prolapsusun etiyolojisi gebelik esnasında artmış olan hormonların uterusu destekleyen ligamanları etkileyerek uterin relaksasyona sebep olmasıdır. Biz vakamızı pre ve post psrtum periodları boyunca izledik ve özellikle post partum perioddaki spontan iyileşmeyi gözlemledik.
Olgu
Vakamız ağrı nedeni ile acilimize başvuran 37 yaşında gravida2 parite 1 olan 33 haftalık bir gebedir. Öyküsünde altı yıl once miadında normal spontan doğum ile 2850 gram sağlıklı bir bebek dünyaya getiren hasta, vajen dışına sarkan bir kitlenin önceki doğumundan sonra oluştuğunu ve bu durum için tedavi olmadığını belirtmektedir.
Hastanın yapılan vajinal muayenesinde serviks introitusdan yaklaşık 10-12 cm dışarıya sarkmış, elle redükte edilebilir (POP-Q Evre 3) ve yumuşamış multipar açıklık vasfında yoğun eroze idi. Hastaya erken doğum tehdidine yönelik gerekli tedavi uygulandıktan sonra mevcut prolapsusuna yönelik halka pesser ve profilaktik antibiyotik uygulaması, ayrıca mevcut servikal erezyonuna yönelik smear örneklemesi sonrası tedavi uygulanmıştır(Resim 1). Pesser uygulamasının başarısız olması üzerine hasta yatak istirahatine alınmıştır.
Hasta elektif sezaryen doğum ile 3050 gr sağlıklı bir bebek dünyaya getirmiştir, postpartum komplikasyon izlenmemiştir. Post partum ikinci yılda hastanın prolapsus derecesinde gerileme olmaması ve elle redüksiyon da zorluk ortaya çıkması üzerine hastaya cerrahi tedavi tekrar önerilmiştir fakat hasta reddetmiştir.(Resim 2)
Sonuç
Vakaların çoğunda hastalar multipardır ve uterin prolapsus gebeliklerinden öncede mevcuttur.
Bu hasta grubunun gebeliklerinde abort, erken doğum tehtidi ve üriner infeksiyon gibi komplikasyonlar izlenmektedir. Hastaların terme doğru servikslerinde oluşan ödem ve geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı oluşan servikal hipertrofi ve fibrosis nedeni ile normal spontan doğum başlasa bile distosi veya duraklama gibi komplikasyonlar izlenmektedir. Bu nedenle bu tip hastalara elektif koşullarda sezaryen doğum önerilmekte ve uygulanmaktadır. Post partum atoni ise morbiditesi oldukça yüksek olan ve prolapsus hastalarında sık izlenen bir komplikasyondur.
Literatürde uterin prolapsus derecesinde spontan gerileme nadiren de olsa izlenmektedir. Fakat çoğu hastanın prolapsus derecesi değişmediğinden hastalara cerrahi tedavi önerilmekte ve uygulanmaktadır.
Bizim vakamız da ise hastanın rutin jinekolojik muayenelerinde Kegel egzersizlerine ragmen prolapsus derecesindeve elongasyo colli de gerilme olmamış hatta ilerleyen dönemde elle redüksiyonda güçlük ortaya çıkmıştır. Hasta cerrahi tedavi önerilerini sosyal sebeplerden dolayı reddetmiştir.
Anahtar Kelimeler
Gebelik, uterin prolapsus, elongasyo colli