Amaç
Çalışmamızda, klinik olarak oldukça ender olan intrauterin sonrası ikiz gebeliğe eşlik eden tam mol hidatidiform olgusunun yönetimini tartışmayı amaçladık.
Olgu
33 yaşında gravida 1 para 0 hasta, bir başka tıp merkezinde mol hidatidiforma daha uygun olan ekojenik kitle ultrason bulgusuyla intrauterin inseminasyon ardından gebelikle kliniğimize başvurdu. İlk trimester ultrason muayenesinde, normal bir fetüs ve plasenta yakınındaki uterin duvarında büyük bir kistik ekojenik kitle görüntülendi. Fetal biyometri, 12 haftalık gebelikle uyumluydu ve ekojenik kistik kitle boyutu uterin duvarı önünde 4x5 cm idi. Hasta asemptomatikti. Kantitatif serum insan koryonik gonadotropin değeri 1191602 mIU/ ml idi. İki gün sonra serum β-hCG kontrol ölçümü 911901 mIU/ml olarak bulundu. Göğüs röntgeni normaldi. Manyetik rezonans görüntülemede, uterin kavitede iki gestasyonel kese ve multikistik ekojenik kitleli bir canlı fetüs görüldü. Trofoblastik invazyon manyetik rezonans görüntülemede ayırt edilmedi. Diğer sistemlerde radyolojik olarak başka bir patolojiye rastlanmadı. Perinatoloji konseyinde hasta, eşlik eden bulgular yönünden değerlendirildi ve gebeliğin sonlandırılmasına karar verildi. Ailenin onayının alınmasının ardından gebelik dilatasyon ve tahliye ile sonlandırıldı. Koryonik vili, desidua ve gestasyonel endometriyum içeren patolojik materyal hacmi 600 cc idi. Veziküler doku analizinde, tam mol ile uyumlu diploid (46XX) karyotip görüldü. İki hafta sonraki postoperatif dönemde β-hCG ölçümü 250 mIU/ml ve operasyondan 6 hafta sonraki β-hCG seviyesi 30 mIU/ml idi.
Sonuç
Günümüzde, ikiz gebeliğe eşlik eden mol hidatidiformun erken dönemde tanısı önemlidir. Çoğunlukla ultrason muayenesi tercih edilir. Gebeliğin devamıyla, persistan trofoblastik hastalık, preeklampsi, spontane abortus, ya da prematüre doğum gibi bazı artmış maternal riskler bulunmaktadır. İkiz gebeliğin persistan gestasyonel trofoblastik hastalığının kısmi mol hidatidiform ve tam mol hidatidiform ile birlikte olma riski, sırasıyla %4-14 ve %20 olarak bildirilmiştir. Olgumuzda, dört yıl boyunca primer infertilite tanısı mevcuttu ve önce maternal sağlığı düşünerek düşük komplikasyon riskine uyumlu biçimde gebeliği sonlandırmaya karar verdik. Son patolojik tanı, tam mol ile ikiz gebelikti. Bu hastalara postoperatif dönemdeki yaklaşım, literatürde henüz netlik kazanmamıştır. Ancak Wee ve Jauniaux, ultrason muayenesinin ve β-hCG seviyesi ölçümünün ayda iki kez tekrarlanmasını önermektedir. Bu nadir olgunun yönetimi ve gebeliğinin sonlandırılması, tertiyer tedavi merkezlerinde planlanmalıdır.
Anahtar Kelimeler
Tam mol hidatidiform, ikiz gebelik, sonlandırma.