Amaç
Gebelik, huzursuz bacak sendromunun oluşumu ve gelişimi açısından bir risk faktörü olarak bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı gebelikte huzursuz bacak sendromu (HBS) sıklığının ve ilişkili olabilecek demografik parametrelerin araştırılmasıdır.
Yöntem
Üniversite hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine başvuran gebelerden çalışmaya katılmayı kabul eden 500 olgu araştırmamıza dâhil edildi. Tüm gebelere demografik ve gebelik özelliklerini, HBS semptomlarını değerlendiren anket formu dolduruldu. Gebeler HBS olan ve olmayan olmak üzere iki gruba ayrıldı. Yaş, gebelik ve doğum sayısı, vücut kitle indeksi, gebelik haftası, hemoglobin değeri, tiroid stimülan hormon (TSH), kreatinin, aspartat aminotransferaz / alanin aminotransferaz (AST/ALT) gibi biyokimyasal parametreler HBS olan ve olmayan gebelerde karşılaştırıldı.
Bulgular
Gebelikte HBS sıklığı %15.4 olarak bulundu. Huzursuz bacak sendromu olan ve olmayan gebelerin yaş ortalaması sırasıyla 27.5±6.6 ve 26.9±5.7 olup aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). İki grup arasında gebelik, doğum ve düşük sayıları açısından anlamlı fark saptanmazken gebelik haftası, kilo ve vücut kitle indeksi HBS olan gebelerde anlamlı olarak daha yüksek tespit edildi (p<0.05). Huzursuz bacak sendromu olan gebelerde demir replasmanı alma oranı anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p=0.009). Fakat hemoglobin ve hematokrit değerlerinde iki grup arasında fark saptanmadı (p>0.05). TSH, tiroksin, kreatinin ve AST/ALT değerleri her iki grupta da benzerdi. Huzursuz bacak sendromu sıklığı trimesterlere göre sırasıyla %9.7, %14.5 ve %19.5 olarak bulundu.
Sonuç
Huzursuz bacak sendromu sıklığı ileri gebelik haftası ve yüksek vücut kitle indeksi olan gebelerde daha fazla bulunmuştur. Yüksek vücut kitle indeksi ve ileri gebelik haftası olan gebeler HBS semptomları açısından değerlendirilmelidir.
Anahtar Kelimeler
Gebelik, huzursuz bacak sendromu, etiyoloji
Giriş
Huzursuz bacak sendromu (HBS), hastalarda bacaklarını hareket ettirme dürtüsüyle ortaya çıkan, duyusal ve motor semptomlarla seyreden, kronik, ilerleyici bir hastalıktır.[1] İlk kez 1685 yılında Thomas Willis tarafından uykusuzluk ve bacaklarda huzursuzluk şikayeti olan hastalarda tanımlanmıştır. Daha sonra 1945’te Dr. Karl-Axem Ekbom “irritable legs” ve “restless legs” tanımlarını kullanmış ve bu durum Ekbom sendromu olarak da tanımlanmıştır.[2] Hastalar, parestezi veya disestezi nedeniyle, bacaklarını sallama dürtüsü duyarlar ve bacak sallamakla veya yataktan kalkıp yürümekle rahatladıklarını ifade ederler. Yatakta bacaklarını salladıklarını, bacaklarında gerilme ve kasılma hissettiklerini, rahatlamak için yere doğru bacaklarını sarkıttıklarını belirtirler. Semptomlar dinlenmekle ve gece uykunun başladığı saatlerde başlar, gün içinde kaybolur.[3]
Hastalığın etiyopatogenezi henüz tam olarak ortaya konulamamış olmakla birlikte, hastaların dopaminerjik tedaviden fayda görmeleri santral kökenli dopamin sistemindeki disfonksiyondan kaynaklandığını düşündürmektedir.[4]
Gebelik, HBS semptomlarının başlamasında ve/veya kötüleşmesinde önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Gebelikte meydana gelen hormonal (prolaktin, progesteron, östrojenler seviyeleri), psikomotor ve davranışsal değişikliklerin, uyku alışkanlıklarında ve folik asit-demir düzeylerinde oluşan değişikliklerin etkili olabileceği düşünülmektedir.[5,6]
Bu çalışmada, gebelikte ortaya çıkan huzursuz bacak sendromunun etyolojisinde etkili olabilecek faktörlerin araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem
Ocak 2013-Mart 2013 tarihleri arasında Üniversite hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine başvuran gebelerden çalışmaya katılmayı kabul eden 500 olgu araştırmamıza dahil edildi. Tüm gebelerin demografik ve gebelik özelliklerini, HBS semptomlarını değerlendiren anket formu yüz yüze görüşme tekniği ile dolduruldu. Huzursuz bacak sendromu tanı kriterlerini içeren anket formu 4 sorudan oluşmakta ve Uluslararası Huzursuz Bacak Sendromu Çalışma Grubu (International Restless Legs Syndrome Study Group, IRLSSG) tarafından 1995 yılında hasta öyküsüne dayanarak oluşturulmuş olup tüm sorulara da “evet” yanıtının verilmesi durumunda HBS tanısı konulmaktadır.[7]
Sorular şu şekildedir:
1. Bacaklarınızda ağrı, sızı, ürperti gibi hoş olmayan, rahatsızlık veren ve bacaklarınızı hareket ettirmeye zorlayan bir his oluyor mu? (Birinci soruya evet yanıtı verenler aşağıdaki soruları yanıtlayacaktır).
2. Bu şikayetleriniz otururken veya yatarken artıyor mu?
3. Bacağınızı hareket ettirmekle veya yürümekle kısmen veya tamamen geçiyor mu?
4. Gündüz saatlerine göre akşam ve geceleyin daha mı şiddetli oluyor?
Gebeler HBS olanlar ve olmayanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. İki grup arasında yaş, gebelik ve doğum sayıları, vücut kitle indeksi, gebelik haftası, hemoglobin değeri, tiroid stimülan hormon (TSH), kreatinin, aspartat aminotransferaz/alanin aminotransferaz (AST/ALT) gibi biyokimyasal parametreler karşılaştırıldı.
İstatistiksel karşılaştırmalarda Pearson ki-kare testi, Fisher'in kesin testi ve bağımsız iki örneklem t testi kullanıldı. Kategorik değişkenler sayı ve yüzde ile, ortalamalar ortalama±standart sapma olarak verildi. Sonuçlardan p<0.05 hesaplandığında istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Hesaplamalar hazır istatistik yazılımı ile yapıldı (IBM SPSS Statistics 18; SPSS Inc., Chicago, IL, ABD).
Bulgular
Gebelerin yaş ortalaması 27.0±5.9 olarak saptandı. Huzursuz bacak sendromu olanların yaş ortalaması 27.5±6.6, olmayanların ise 26.9±5.7 olarak tespit edilmiş olup iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Çalışmaya katılan gebelerin 77’si HBS tanı kriteri sorularının tümüne evet cevabı vermiş olup gebelikte HBS sıklığı %15.4 olarak saptandı. Evet yanıtı verenlerin sıklığı trimester arttıkça anlamlı olarak artmaktaydı. Birinci trimesterde HBS sıklığı %9.7, ikinci trimesterde %14.5 ve üçüncü trimesterde %19.5 olarak tespit edildi. Trimester arttıkça HBS görülme sıklığı artmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0.774).
Gebelik, doğum ve düşük sayıları açısından HBS olanlarla olmayanlar arasında anlamlı fark saptanmadı (Tablo 1). Gebelik haftası, kilo ve vücut kitle indeksi HBS olan gebelerde anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Diyabet, hipertansiyon ve guatr oranları her iki grupta da benzer olarak bulundu (p>0.05). Huzursuz bacak sendromu olan gebelerde demir replasmanı alma oranı anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p=0.009). Fakat hemoglobin ve hematokrit değerlerinde iki grup arasında fark saptanmadı (p>0.05). Multivitamin kullanım oranları arasında fark bulunmadı. Tablo 2’de de görüldüğü gibi TSH, tiroksin ve AST/ALT değerleri açısından gruplar arası istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p>0.05).
Tartışma
Bacakları hareket ettirme isteği ile ortaya çıkan ve ekstremitelerde huzursuzluğa neden olan HBS sıklığı popülasyonda her yaşta görülmekle birlikte özellikle yaşın ilerlemesi ve gebelik durumlarında daha sık görülmektedir.[8] Genel popülasyonda HBS sıklığı yaklaşık %10 olarak bildirilmektedir.[9] Epidemiyolojik çalışmalarda gebelikte HSB sıklığı %11-22.5 olarak bildirilmektedir.[10-13] Ülkemizden yapılan çalışmalarda ise gebelikte HBS sıklığı %19-26 olarak rapor edilmiştir.[14,15] Çalışmamızda gebelikte HBS sıklığı %15.4 olarak bulunmuş olup mevcut literatür ile uyumlu görülmektedir.
Şahin ve ark.[14] yaptıkları çalışmada gebelerin yaş, gebelik, doğum ve abortus sayılarının HBS olan ve olmayan gruplarda benzer olduğu saptanmıştır. Bizim çalışmamızda da bu demografik özellikler açısından gruplar arasında fark bulunmamıştır. Bununla birlikte çalışmamızda gebelik haftası HBS olan olgularda daha fazla bulunmuştur. HBS (+) olan gebelerde gebelik haftası 24.5±9.1 iken HBS (-) olanlarda ise 22.1±9.9 olarak saptanmıştır. Yapılan çalışmalarda gebelikte HBS sıklığının 3. trimesterde daha fazla olduğu ve mevcut semptomların daha da ağırlaştığı bildirilmiştir.[10-12] Çalışmamızda ise istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte HBS sıklığı 3. trimesterde diğer trimesterlere göre daha fazla saptanmıştır.
Obezite ile HBS sıklığı arasında yakın ilişki söz konusudur. Vücut kitle indeksi (VKİ) artışı ile HBS görülme sıklığının arttığını rapor eden çalışmalar mevcuttur.[16,17] Gebelikte VKİ ile HBS ilişkisini net olarak ortaya konulmamıştır. Bununla beraber gebelik HBS ilişkisini araştıran çalışmalarda vücut ağırlığı ve VKİ ile HBS arasında bir ilişki bulunmamıştır.[14,18] Çalışmamızda HBS (+) olan gebelerde VKİ ve vücut ağırlığı daha yüksek tespit edilmiştir.
Birçok çalışmada HBS patogenezinde önemli faktörlerden birinin de demir eksikliği olduğu bildirilmiştir. Serum ferritin düzeyi, demir eksikliğinin en iyi göstergesidir. Ferritin düzeyi ve HBS şiddeti arasında ters yönde anlamlı bir ilişki olduğu, serum ferritin düzeyleri düşük olanlarda semptomların daha şiddetli seyrettiği bildirilmiştir. Bu yüzden dopaminerjik tedavi ile birlikte demir replasmanının, hastaların çoğunluğunda faydalı olduğu rapor edilmiştir.[19,20] Ülkemizden yapılan bir çalışmada Tunç ve ark.[15] serum demir, ferritin ve hematokrit değerleri açısından herhangi bir fark olmamakla birlikte hemoglobin değerlerinin HBS (+) olan gebelerde daha düşük olduğunu bildirmişlerdir. Hübner ve ark.’nın[21] yapmış oldukları çalışmada hemoglobin ve serum ferritin düzeylerinin HBS olan ve olmayan gebelerde benzer olduğunu bulunmuştur. Bizim sonuçlarımızda serum hemoglobin ve hematokrit değerleri açısından HBS (+) olan grup ile HBS (-) olan grup arasında fark saptanmamıştır. Ancak HBS olan gebelerde demir kullanım oranı daha fazla tespit edilmiştir. Chen ve ark.[18] 461 gebenin katıldığı çalışmada HBS sıklığını %10.4 olarak saptamış olup HBS (-) olan grupta folat ve demir tedavisi kullanım oranının HBS (+) olan gebelerden daha fazla olduğunu bildirmişlerdir.
Diğer taraftan, HBS tanısı konmuş bireylerin aileleri incelendiğinde yakın akrabalarının da HBS tanısı aldığı ve ailesel geçişli HBS olgularında, bu geçişin daha çok otozomal dominant karakterde olduğu ve ailesel geçiş oranının %60-65 civarında olduğu bildirilmiştir.[22,23] Perdeci ve ark.[24] HBS tespit edilen hastalarda yüksek otozomal dominant geçiş düşünülerek ailenin bir bütünlük içinde ele alınmasının önemli bir unsur olduğuna dikkat çekmektedir.
Dopaminerjik etkili L-DOPA (L-dihidroksi fenil alanin) kullanımı ile HBS semptomlarında azalma olması bu hastalığın dopaminerjik yoldaki bir disfonksiyon ile ilişkili olabileceği ve dopaminerjik sistemin tiroid etkileşimi bilindiği için tiroid fonksiyon bozukluğunun HBS gelişiminde etkili olabileceği savunulmuştur.[25] Bununla ilgili yapılan klinik çalışmalar HBS olan kadınlarda sekonder hipotiroidizmin kontrol grubuna göre daha fazla olduğunu göstermiştir.[26] Ancak başka bir yazıda ise tiroid hastalığı olan ve olmayan hastalarda HBS sıklığında anlamlı bir fark bulunmadığı bildirilmiş olup HBS ve tiroid hastalıklarının ilişkisi netlik kazanmamıştır.[27] Bu çalışmada da HBS (+) olan gebelerle HBS (-) olanlar arasında gerek özgeçmişlerinde guatr olup olmaması, gerekse laboratuvar bulgusu olarak tiroid hormon değerleri açısından anlamlı fark saptanmamıştır.
Sonuç
Sonuç olarak, gebelikte HBS ileri gebelik haftalarında fazla görülen ve kadın-doğum pratiğinde çok sık olarak sorgulanmayan ve iyi bilinmeyen bir durumdur. İleri gebelik haftalarında artmış vücut kitle indeksi olan ve demir tedavisi alan gebelerin HBS semptomları açısından değerlendirilmesinin faydalı olacağını düşünmekteyiz. Gebelik ile HBS etiyolojik ilişkisinin değerlendirildiği daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
Kaynaklar
1. Silber MH. Restless legs syndrome. Mayo Clin Proc 1997; 72:261-4.
2. Ekbom KA. Asthenia crurum paraesthetica (irritabl legs). New syndrome consisting of weakness, sensation of cold and nocturnal paresthesia in legs, responding to certain extent to treatment with Priscol and Doryl; note on paresthesia in general. Acta Med Scand 1944;118:197-209.
3. Acar S, Gencer AM. Huzursuz bacak sendromunda genetik. Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi 2005;51:156-60.
4. Rye DB. Parkinson’s disease and RLS: the dopaminergic bridge. Sleep Med 2004;5:317-28.
5. Ondo W, Jankovic J. Restless leg syndrome: clinicoetiologic correlates. Neurology 1996;47:1435-41.
6. O’Keeffe ST. Iron deficiency with normal ferritin levels in restless legs syndrome. Sleep Med 2005;6:281-2.
7. Allen RP, Picchietti D, Hening WA, Trenkwalder C, Walters AS, Montplaisi J; Restless Legs Syndrome Diagnosis and Epidemiology workshop at the National Institutes of Health; International Restless Legs Syndrome Study Group. Restless legs syndrome: diagnostic criteria, special considerations, and epidemiology. A report from the restless legs syndrome diagnosis and epidemiology workshop at the National Institutes of Health. Sleep Med 2003;4:101-19.
8. Manconi M, Govoni V, De Vito A. Restless legs syndrome and pregnancy. Neurology 2004;63:1065-9.
9. Bayard M, Avonda T, Wadzinski J. Restless leg syndrome. Am Fam Physician 2008;78:235-40.
10. Sarberg M, Josefsson A, Wirehn AB, Svanborg E. Restless legs syndrome during and after pregnancy and its relation to snoring. Acta Obstet Gynecol Scand 2012;91:850-5.
11. Goodman JDS, Brodie C, Ayida GA. Restless leg syndrome in pregnancy. Br Med J 1988;297:1101-2.
12. Walters AS. Toward a better definition of the restless legs syndrome. The International Restless Legs Syndrome Study Group. Mov Disord 1995;10:634-42.
13. Balendran J, Champion D, Jaaniste T, Welsh A. A common sleep disorder in pregnancy: restless legs syndrome and its predictors. Aust N Z J Obstet Gyneacol 2011;51:262-4.
14. Şahin KF, Köken G, Coşar E, Solak Ö, Saylan F, Fidan F, Ünlü M. Gebelerde huzursuz bacak sendromu sıklığı. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Dergisi 2007;4:246-9.
15. Tunc T, Karadag YS, Dogulu F, Inan LE. Predisposing factors of restless legs syndrome in pregnancy. Mov Disord 2007;22:627-31.
16. Philips B, Young T, Finn L, Asher K, Hening WA, Purvis C. Epidemiology of restless legs symptoms in adults. Arch Intern Med 2000;160:2137-41.
17. Gao X, Schwarzschild MA, Wang H, Ascherio A. Obesity and restless legs syndrome in men and women. Neurology 2009;72:1255-61.
18. Chen PH, Liou KC, Chen CP, Cheng SJ. Risk factors and prevalence rate of restless legs syndrome among pregnant women in Taiwan. Sleep Med 2012;13:1153-7.
19. Allen RP. Race, iron status and restless legs syndrome. Sleep Med 2002;3:467-8.
20. Kolster KS, Trenkwalder C, Fogel W, Greulich W, Hahne M, Lachenmayer L, et al. Restless legs syndrome-new insights into clinical characteristics, pathophysiology and treatment options. J Neurol 2004;251(Suppl 6):39-43.
21. Hübner A, Krafft A, Gadient S, Werth E, Zimmermann R, Bassetti CL. Characteristics and determinants of restless legs syndrome in pregnancy: a prospective study. Neurology 2013;80:738-42.
22. Desautels A, Turecki G, Montplaisir J, Xiong L, Walters AS, Ehrenberg BL, et al. Restless legs syndrome: confirmation of linkage to chromosome 12q, genetic heterogeneity, and evidence of complexity. Arch Neurol 2005;62:591-6.
23. Winkelmann J, Wetter TC, Collado-Seidel V Gasser T, Dichgans M, Yassouridis A, et al. Clinical characteristics and frequency of the hereditary restless legs syndrome in a population of 300 patients. Sleep 2000;23:597-602.
24. Perdeci Z, Özgen F, Özmenler KN. Huzursuz bacak sendromlu bir aile: olgu sunumu. Yeni Symposium 2010;48: 49-53.
25. Pereira JC Jr, Rocha e Silva IR, Pradella-Hallinan M. Transient Willis-Ekbom’s disease (restless legs syndrome) during pregnancy may be caused by estradiol-mediated dopamine overmodulation. Med Hypotheses 2013;80:205-8.
26. Tan EK, Ho SC, Eng P, Loh LM, Koh L, Lum SY, et al. Restless legs symptoms in thyroid disorders. Parkinsonism Relat Disord 2004;10:149-51.
27. Hening W, Allen R, Earley C, Kushida C, Picchietti D, Silber M. The treatment of restless legs syndrome and periodic limb movement disorder: an American Academy of Sleep Medicine review. Sleep 1999;22:970-99.
|
Dosya / Açıklama |
|
Tablo 1 Gebelerin demografik özelliklerinin karşılaştırılması |
|
Tablo 2 Gebelerin laboratuar bulgularının karşılaştırılması |