Online ISSN
1305-3132
Yayın Dönemi
1993 - 2021
Editor-in-Chief
Cihat Şen, Nicola Volpe
Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api
Ayşe Güler Okyay, Raziye Keskin Kurt, Atilla Karateke, Arif Güngören, Kenan Dolapçıoğlu, Dilek Benk Şilfeler, Ali Ulvi Hakverdi
Plasenta invazyon anomalilerinde yönetim: Merkezimizin 3 yıllık deneyimi. Perinatoloji Dergisi 2013;21(3):54 DOI: 10.2399/prn.13.S001082
Ayşe Güler Okyay, Mustafa Kemal Üniversitesi, Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Hatay TR,
Gönderilme Tarihi: 10 Eylül 2013
Kabul Edilme Tarihi: 10 Eylül 2013
Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.
Plasenta invazyon anomalileri, çeşitli nedenlerden dolayı desidua bazalis tabakasının hasarlandığı ya da olmadığı durumlarda, plasentanın myometriuma tutunması sonucunda ortaya çıkar. Risk faktörleri arasında geçirilmiş sezaryen, endometrial küretaj, multiparite, submuköz myom ve asherman sendromu sayılabilir. Kliniğimizde plasenta invazyon anomalisi öntanısı ile operasyona alınan olguların klinik ve operatif özelliklerini inceleyerek olguların yönetimi ile ilgili deneyimlerimizi sunmayı amaçladık.
Bu çalışmada Ocak 2009 – Aralık 2012 yılları arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda plasenta invazyon anomalisi endikasyonuyla opere edilmiş olan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi.
Toplam 67 hastaya, plasenta invazyon anomalisi nedeni ile 32-38 inci gebelik haftalarında operasyon uygulandı. Olguların 58’inde (%86.6) en az bir kez sezaryen öyküsü olduğu tespit edildi. Olguların 48’i (%71.6) elektif olarak operasyona alınırken, 19’u (%28.4) acil olarak operasyona alındı. Operasyonda kanamanın çok şiddetli olması nedeniyle 30 (%44.7) hastada bilateral hipogastrik arter ligasyonu yapılırken, 16 (%23.8) olguda histerektomi gerek duyuldu. Histerektomi yapılan olguların 2’sinde (%6.25) 1, 10’unda (%62.5) 2, 4’ünde (%25) ise 3 veya daha fazla sezaryen öyküsü vardı. Beş (%7.4) olguda mesane yaralanması nedeniyle tam kat mesane onarımı yapıldı. Olguların 31’ine (%46.26) kan transfüzyonu yapıldı. Postoperatif dönemde 7 (%10.44) olgu yoğun bakımda takip edildi Tüm hastalar şifa ile taburcu edildi.
Plasenta invazyon anomalileri, sıklığı günümüzde giderek artan bir obstetrik problemdir. Morbitide ve mortalitesi yüksek olan bu durumun takip ve tedavisi, multidisipliner yaklaşımın mümkün olduğu tersiyer merkezlerde deneyimli ekipler tarafından yapılmalıdır.
Plasenta invazyon anomalisi, histerektomi.
Makale Türü Bildiri Özeti |
Sayfalar 54 |
Künye |
Perinatoloji Dergisi 2013; 21 (Suppl) |
DOI 10.2399/prn.13.S001082 |
PDF Olarak İndir |