Amaç
Çoğul gebelikte tekil veya çoğul intrauterin ölüm sık görülen bir durum değildir. Geri kalan sağlıklı fetus veya fetuslar için mortalite ve morbidite oranları yükselir. Prospektif dataların eksikliği nedeniyle canlı fetusun prognozunu tahmin etmek ise zordur. Olgumuzda fetal ölümle komplike çoğul gebeliğe yaklaşımın zorluğunu vurgulanmaktadır.
Olgu
30 yaşında 21 haftalık üçüz gebelik ve inutero 2 ex fetus tanısıyla servisimize refere edilen hastada yapılan ultrasonografide 21 haftalık tek canlı fetus, 14'er haftalık iki ex fetus triamniyotik ve trikoryonik olarak izlenmiştir. Konservatif yaklaşımla canlı fetusun akciğer olgunlaşması için steroid yapılmış, biyokimyasal testler uygulanmış, oluşabilecek koagülopatiyi saptamak amacıyla haftalık platelet sayımları, fibrinojen düzeyleri, protrombin aktivitesi, aktive parsiyel protrombin zamanı saptanmış, iki haftada bir ultrasonografiyle fetusa biometrik ölçülmüş, amniyos sıvısı ölçülmüş, 28. gebelik haftasından itibaren ise nonstress test de eklenilmiştir. Bu testlerde patoloji göstermeyen hastaya 36. haftada elektif sezaryen uygulanarak 2400gr/48 cm canlı bir erkek bebek doğurtulmuştur. Patolojide tamamen masere iki erkek fetus ve bunlara 2 ayrı umbilikal kord ile plasentada enfarkt tespit edilmiştir.
SONUÇ
1. trimesterden sonra fetal kayıp çoğul gebeliklerde sık görülmez. Bu vakaların etiolojileri özellikle monokory-onik placentalarda kord kazaları, vellamentöz plasenta, strüktürel anomaliler veya plasenta enfarktı gibi çok çeşitli olabilir. Monokoryonik ve/veya monozigotik ikizlerde ölüm oranı dikoryoniklerden ve dizigotiklerden yüksektir. Majör kaygı peri-natal morbidite ve mortalitedir. Nekrotik fetal dokudan salgılanan tromboplastin-like materyal koagülasyonu aktive edebilir, canlı fetusta nörolojik defisite yol açarken maternal koagülasyon inhibisyon sistemini yıkıp dissemine intravasküler kolagülopati oluşturabilir. Konservatif yaklaşımda haftalık hematolojik koagülasyonla ilgili testler yapılmalı iki haftada bir sonogragfi ile fetal biyometri, 28. gebelik haftasından itibaren de kardiyotokografi ile fetal iyilik hali değerlendirilmelidir. Kalan canlı fetusun yaşam prognozu çok değişkendir, fetal ölümün meydana geldiği gestasyonel haftaya ve nedene bağlıdır. Ölümün oluştuğu gestasyonel hafta canlı fetusun viabilitesinin sağlanabildiği bir zamanda ise doğum fetomaternal riski azaltır. Ancak preterm vakalarda kalan canlı fetusun yaşam prognozunu iyileştirmek amacıyla dikkatli konservatif bir yaklaşım gereklidir.
Anahtar Kelimeler
-