Giriş
Gebelik ve lohusalık döneminde venöz tromboemboli riskinin arttığı ve bu hastalığın gebeliğe bağlı mortalite ve mor-biditenin temel sebeplerinden birisi olduğu bilinmektedir. Serebral venöz tromboz, nadir görülmesine rağmen mortalite oranlan yüksek olan ciddi bir tromboembolik komplikasyondur. Burada sezaryen sonrası "süperior sagittal sinüs trombozu" gelişen bir olgu, nadir görülmesi ve yüksek morbiditesi nedeniyle sunulmaktadır.
Olgu
İlk çocuğuna miadında gebe iken sezaryen yapılan 23 yaşındaki hasta, postpartum 4. gün şiddetli baş ağrısını takiben gelişen tonik-klonik konvülsiyon ve şuur kaybı ile acil servise başvurdu. Çekilen BT'de sol frontal lobda, presentral girus komşuluğunda iskemik değişiklikler izlendi. Hastanın postpartum dönemde olması ve klinik tablo gözönüne alınarak acil MR venografi çekildi ve süperior sagittal sinüs izlenemedi. Süperior sagittal sinüs trombozu tanısı konulan hastaya tam doz heparinizasyona başlandı. Yoğun bakım şartlarında tedavi altına alınan hastada 12 saat sonra konvülsiyonlar kesildi ve 24 saat sonra şuuru açıldı. Olgunun etyolojisine yönelik yapılan çalışmalarda herhangi bir kalıtsal tromboŞli saptanmadı. Herhangi bir sekel bulunmayan hasta halen warfarin ile tedavi edilmektedir ve yapılan kontrol MR venograŞde trombozun açıldığı tespit edilmiştir.
Tartışma
Serebral venöz tromboz 10.000 gebelikte 1-2 oranında görülen, %5-30 mortal seyreden, çok ciddi bir tromboembolik komplikasyondur. Genellikle doğumdan sonraki 3-4 gün içerisinde ortaya çıkarlar ve en sık görülen klinik bulgular şiddetli başağrısı (%75-95) ve konvülsiyonlardır (%35-50). Hemiparezi, bulantı-kusma, kısmi görme kaybı ve bilinç kaybı da sıklıkla olaya eşlik edebilir. En sık tutulan bölge transvers ve sagittal sinüstür. Kesin ve güvenilir tanı MR venografi veya anjiografi ile konulabilir. Bu hastaların %20-30'unda kalıtsal trombofili saptanabilmektedir. En sık rastlanılanları; faktör V Leiden mutasyon, protrombin gen mutasyonu G20210A, antitrombin, protein C ve S eksikliğidir. Tedavisinde ilk seçenek sistemik antikoagulasyondur ancak tedaviye yanıt vermeyen olgularda lokal trombolitik tedavi gibi daha agresif tedaviler denenebilir.
Sonuç
Sagittal sinüs trombozu, nadir görülmesine rağmen, özellikle puerperal dönemde ortaya çıkabilecek çok ciddi bir komplikasyondur. Doğum sonrası şiddetli başağrısı olan hastalarda ayırıcı tanıda akla gelmelidir. Erken dönemde başlanacak sistemik antikoagülasyon hayat kurtarıcıdır. Hastaların tanı ve tedavisinde; perinatolog, anestezist, nörolog ve radyologdan oluşacak tecrübeli bir ekip görev almalıdır.
Anahtar Kelimeler
-