Doğumların ana-çocuk sağlığı açısından değerlendirilmesi

Amacımız; doğumların ana-çocuk sağlığı açısından değerlendirilmesidir. Bu amaçla, doğum sonrası ulaşılabilen 502 anneye 24 sorudan oluşan bir anket yüz yüze uygulanmış ve böylece hem sosyo-demografik hem de ana-çocuk sağlığına yönelik bilgiler elde edilmiştir. Annelerin yaş ortalamasının 25.6±5.O olduğu, %6.2'sinin adölesan, %5.6'sının 35 yaş ve üzerinde olduğu görüldü. Kadınların %53.9 ilkokul mezunu, %38.9'u ortaokul-lise mezunu, %5.4 yüksekokul mezunu ve %1.8'i okur yazar değildi. Ailelerin %52.2'si il merkezinde, %44.2'si ise ilçe merkezinde oturuyor ve kadınların %87.1'i ev hanımı idi. %16.3'ü akraba evliliği yapmıştı. Ortalama gebelik sayısı 2.1 + 1.4 ve ortalama çocuk sayısı 1.6±0.8 bulundu. Kadınların %53.8'i gebelik süresince 6 kez ve daha sık, %41.8'si daha az sayıda kontrole gidebilmiş ve % 4.4 takibe gitmemişti. % 96.4'üne ultrason yapıldığı, %92.4'ünde normal sonuçlar elde edildiği, %30.2 üçlü tarama test yapıldığı, %0.6'sında yüksek riskli sonuç elde edildiği, %57.4'ünde HBsAg incelemesi yapıldığı, %0.6'sında pozitif bulunduğu görüldü. Bunların yanı sıra, kadınların %5.0'inde gestasyonel DM ve %7.6'sında preeklampsi gelişmişti. Anne sütü hakkında kadınların bilgili olduğu, %95.8'inin doğumdan hemen sonra süt vermeye başlamak gerektiğini bildiği, sadece %6.0'sının en az 4-6 ay süre ile anne sütü vermek gerektiğini bilmediği görülmüştür. Sonuç olarak, takipli gebe sayısının %95.4 gibi yüksek oranda bulunmasını referans hastanesi olmamız ve hastaların sosyal güvencelerinin bulunmasına bağlamaktayız. Bunlar halen devam etmekte olan çalışmamızın ön sonuçlarıdır.