Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Künye

Annelik cüzdanı . Perinatoloji Dergisi 2001;9(3):161-173

Yazar Bilgileri

Kubilay Ertan1,
Tolga Ergin2,
Emine Çetin3,
Lütfü Önderoğlu2

  1. Homburg University Dept of OB/GYN Homburg DE
  2. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Ankara TR
  3. Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Ankara TR
Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

 
Sağlık sisteminin kalitesi, hastaların ihtiyaçlarının yeterli derecede karşılanıp karşılanmadığı ile tespit edilir. Sunulan sağlık sisteminin birincil amacı hastalığın tedavisi ve yaşamı uzatmak ise de hastaların istekleri sadece daha uzun yaşam ile sınırlandırılamaz. Bazı durumlarda hastalığın önlenmesi veya kesin tedavisi sağlanamasa da mümkün olduğunca yüksek kalitede bir yaşamın saglanmasına ulasılmasına ihtiyaç vardır
Anahtar Kelimeler

Sağlık sisteminin doğru olarak gelişmesinde birçok basamak tarif edilmiştir, ancak önemle 3 basamak üzerinde durulmuştur. Birinci basamakta sağlık problemleri doğru olarak tarif edilir. Önlenmesi, tanı konması ve müdahale edilmesi için gerekli ve en doğru seçeneklerin bulunması için analiz edilir. İkinci basamakta gerekli aksiyonlar tarif edilir ve son olarak üçüncü basamakta sağlık sisteminin organizasyonuna karar verilir. Ancak unutulmamalıdır ki araştırma ve geliştirme her zaman bu 3 basamağın bir parçası olmalıdır.
Bütün dallarda olduğu gibi özellikle seri tarama programları ile beraber planlı ve acil müdahalelerin yoğun olduğu maternal ve perinatal bakım yönünden oldukça ileri durumda olan ülkelerdeki sağlık sistemleri de bu sekilde gelişmiştir. Bir ülkenin sağlık sisteminin etkinliği, morbidite ve mortalite oranları ile ölçülmektedir. Bu istatistikler WHO tarafından belirlenip, değerlendirilmekte ve perinatal-neonatal mortalitesi yüksek olan gelişmekte olan ülkelere gerekli önerilerde bulunulmaktadır. Günümüzde düzenli istatistiksel dökümanı olan 12 Avrupa ülkesi içerisinde en düşük perinatal mortaliteye (%0.56) sahip ülke Almanyadır. Almanya neonatal ölümlerde ise (%0.67) Hollanda'nın ardından ikinci ülke konumundadır. HEPE (Hesse Perinatal Review) ve Alman Hükümetinin verdiği istatistiklere bakıldığında perinatal mortalite, son iki dekatta ve özellikle 1986'dan bu yana istikrarlı bir şekilde %0.56 düzeyine getirilmiştir. HEPE çalışmasının sonucuna göre 1995 sonunda antepartum bakımın (13. haftadan önce) %68'den %84'e, 10'dan fazla prenatal vizitin %54'den %75'e, ultrasonografi uygulamasının %12'den %26'ya ve NST uygulamasının da %53'den %90'a çıkarıldığı gösterilmiştir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Almanya, Avrupanın en düşük perinatal mortalitesine sahip ülke durumundadır. Peki, bu duruma nasıl gelinmiştir?
Almanya'da 1965 yılından bu yana Annelik Hakları Talimatnamesi (Mutterschaftsrichtlinien) adı altında, modern tıp bilgilerinin gelişmesine paralel olarak yenilenen (son olarak 1995 de yenilenmiştir) ve kesin bir kanun ile çerçevelenmiş gebe takip programı mevcuttur. Bu program bünyesinde 1967 yılında dökümante edilerek işleme konan Annelik Cüzdanı oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Annelik Cüzdanı pasaport büyüklüğünde, iki ayrı 16 sayfa (iki ayrı gebelik takibi için) yani toplam 32 sayfalık antepartal ve postpartal takip çizelgelerinden oluşan, sponsor firmaların desteği ile bakanlık tarafından kullanıma sunulan bir cüzdandır.
Kapak sayfası çevrildiğinde hemen kapağın arkasında cüzdanın sahibi hamile için gerekli küçük açıklamalar mevcuttur. Bu açıklamalarda, cüzdanın her doktor muayenesine ve doğum sırasında getirilmesi gerektiği, muayenelerden sonra hastanın cüzdanı geri alacağı, bu cüzdanın kendisinin şahsi dökümanı olduğu ve içeriğinin tamamen kendisine ait olduğu ve bu cüzdan içerisindeki bilgilerin doktor-hastanenin bilgilenmesi, hamile ve çocuğunun emniyeti için gerekli olduğu anlatılmaktadır.
Cüzdanın birinci sayfasında hastanın muayenelerini yapan doktor-kliniklerin ad ve mühürleri için ayrılmış bölümler bulunmaktadır. Bu bölümlerin altında bir sonraki kontrol zamanının yazılacağı satırlar mevcuttur ve bu şekilde hastanın takibinin devamlılığı daha kesin tarihlerle belirlenmiş olmaktadır.
İkinci sayfa hastanın serolojik tetkikleri ile ilgilidir. Kan grubunun (AB0, Rh) açıkça yazıldığı kutucukların yanında total antikor taraması ve Rubella antikorları için titre, tarih ve laboratuvar adının yazıldığı satırlar mevcuttur.
Üçüncü sayfada C. Trahomatis antijen tayini, Sifiliz taraması (VDRL), HBS antijen tayini ve total antikor ve Rubella antikorlarının kontrolleri için ayrılmış kutucuklar mevcuttur.
Dördüncü sayfa ise daha önceki hamilelik ve doğumlar ile ilgili bilgi ve özelliklerin yazılacağı bir tablodan oluşmaktadır.
Beşinci sayfada hamileliğin herhangi bir riskinin bulunup bulunmadığının tespiti amacı ile 26 sorudan oluşan bir anamnez formatı hazırlanmıştır. Böylelikle hastanın herhangi bir risk taşıyıp taşımadığı erken dönemde belirlenebilmekte ve gerekli önlemler de erkenden alınabilmektedir. Sayfanın en altında ise beslenme-ilaç, çalışma-spor-seyahat, risk danışmanlığı, doğum hazırlığı-jimnastiği ve kanser erken teşhis muayenesi (PAP Test) hakkında açıklamalar için ayrılmış bir bölüm bulunmaktadır.
Sayfa 6'da da hamilelik takibi süresince ortaya çıkabilecek semptom ve bulguların veya tedavi gerektirecek hastalıkların listesi bulunmaktadır. Böylelikle takip sırasında ortaya çıkabilecek herhangi bir riskin göze çarpması sağlanmış olmaktadır. Bu satırın altında hastanın SAT (Son adet tarihi)-siklus düzeni, hamilelik teşhis tarihi, TDT (Tahmini doğum tarihi) ve takip sırasındaki ölçümlere bağlı olarak düzeltilmiş TDT'nin yazılacağı satırlar mevcuttur. Bu satırlar sayesinde gerçek gestasyonel yaş belirlenmekte ve takip sırasında oluşabilecek yanlış yorumlara izin verilmemektedir.
Sayfa 7 ve 8 bir Gravidogram olarak hazırlanmıştır. Bu gravidogram alt alta 14 ayrı muayenenin sığabileceği şekilde hamilenin tüm gebeliği boyunca yapılacak takiplerindeki fundus-pubis mesafesi, fetüsün duruşu, ödem, tansiyon arteriyel, hemogram, tam idrar tetkiki v.b. muayene ve tetkiklerin yazılabileceği bir tablo şeklindedir. Böylelikle hastaya yapılmış rutin muayene ve tetkiklerin tam bir dökümü cüzdanda mevcut olacak ve her muayenede hastaya yapılanlar ve problemler açık olarak eksiksiz görülebilecektir.
Dokuzuncu sayfada 3 ayrı tablo mevcuttur. Birinci tablo takip sırasında daha iyi farkedilebilmesi amacı ile 5 ve 6. sayfalardaki özelliklerin yazıldığı tablodur. İkinci tablo, hamilelik süresince yapılmış olan yatarak tedavinin özelliklerini içeren tablodur ve üçüncüsü ise kardiyotokografik tetkiklerin neticelerinin yazılarak takip edildiği tablodur. Bu sayfanın amacı, gravidogram ile üst üste gelmesi sağlanarak hastanın takibi sırasında doktorunu uyaracak özelliklerin bu sayfa sayesinde daha net olarak göze çarpmasının sağlanmasıdır.
Sayfa 10 ve 11'de alt alta 3 ayrı dönemin ( 9-12., 19-22. ve 29-32. haftalar arası) ultrasonografi muayeneleri için ayrılmıştır. Bu üç ayrı bölüm içinde, hesaplanan ve düzeltilen hamilelik haftalarının yanında o haftalar için önemli ve gerekli bulgular gösterilmiştir. Bu sayfadaki ultrason muayeneleri Almanya'daki kanunla tespit edilmiş “Annelik Hakları Talimatnamesi” çerçevesinde yapılması zorunlu ultrason muayeneleridir.
12. sayfada yine aynı kanun çerçevesinde diğer endikasyonlar ile yapılan ultrason muayenelerinin yazılması için ayrılmıştır.
13. sayfada ise CRL (fetüsün tepe-makat mesafesi), BPD (fetüsün bipariyetal ölçümü), ATD (abdominal transvers ölçümü)'nün fetal gelişim sürecindeki haftalara göre hazırlanmış grafikleri hazırlanmıştır. Bu grafik sayesinde her muayene sonrası değerlerin işlenmesi ile fetüsün gelişimi çok net olarak izlenebilecek ve riskli pozisyonlar değerlendirilebilecektir.
Sayfa 14'te iki ayrı bölüm bulunmaktadır. Birinci bölüm ultrason muayenelerinde tespit edilen patolojik neticeleri takip etmek amacı ile ilerideki ultrason muayeneleri için ayrılmıştır. İkinci bölüm ise gerekli durumlarda yapılacak olan Doppler muayeneleri için ayrılmıştır.
15. sayfa epikriz niteliğini taşıyan ve üç ayrı bölümden (hamilelik, doğum ve puerperium) oluşan bir sayfadır. Hamilelik sürecindeki, doğum sırasındaki ve puerperal dönemindeki yapılan tetkiklerin, bulguların ve tedavilerin bir özeti bu sayfada bulunmaktadır.
16. sayfada doğum sonrası ikinci kontrol (6-8 hafta sonra) için hazırlanmıştır. Bu bölümde, bu dönem içindeki problemler kaydedilmekte ve annenin gebelik sonrası son kontrolü yapılarak bu sayfada bulunan bebek ile ilgili bölümler sayesinde, bebeğin de takip ve tedavilerinin devamlılığı sağlanmaktadır.
Bu bölümden sonra ikinci, yeni bir 16 sayfalık antepartal ve postpartal takip çizelgesi mevcuttur. Böylelikle hastanın önceki gebeliğindeki olayların bilinmesi ve risklerinin tayin edilmesi bakımından oldukça faydalı ve gerekli bir döküman hazır durumda olacaktır.
1965 yılında kanuni olarak tespit edilmiş Annelik Hakları Talimatnamesi bünyesi içerisinde oluşturulmuş olan “Annelik Cüzdanı” başarılı bir şekilde tesis edilmiş ve 1995 yılında da son olarak günümüz modern tıp bilgileri ışığında güncelleştirilmiştir.
Amacı riskli gebelik ve doğumların erken tespit edilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması ile birlikte gebelik sırasında ve sonrasında yeterli doktor bakımının sağlanması olan “Annelik Hakları Talimatnamesi” ve “Annelik Cüzdanı” ile gerçekleştirilen bu ihtiyatlı yaklaşımın ne kadar etkili olduğu yazımızın başındaki istatistiksel sonuçlara bakıldığında açıkça görülmektedir. Almanya'da yerleşmiş olan bu kavram Türkiye için oldukça iyi bir örnek oluşturabilir. Elbetteki tamamiyle aynısının tercümesi ile yerleştirilmesi amaç olmamalıdır. Ülke şartlarına uygun en doğru ve en gerçekçi takibin yapılabilmesini sağlayan bir dökümanın hazırlanmasının gerçek amaç olması gerektiğini düşünmekteyiz.

Sonuç

Modern tıp bilgilerinin gelişmesine paralel olarak hazırlanmış eksiksiz ve standart bir dökümantasyon varlığında takip ve kontrollerin daha sağlıklı ve doğru yapılabilmesi sayesinde kaliteli, düzenli ve devamlı bir maternal- perinatal bakım sağlanması mümkün olacak ve dolaylı olarak ülke sağlık sisteminin etkinliğini gösteren maternal- perinatal-neonatal mortalite istatistiklerinde bir iyileştirme sağlayabilecektir.


 
Kaynaklar
1. Künzel W. The birth survey in Germany- Education and quality control in perinatology. Eur.J Obstet. Gynecol. Reprod. Biol. 1994; 54: 13-20 2. Lindmark G. Quality assurance- a process for improving perinatal care. Acta Obstet. Gynecol. Scand. 1997; Supplement 164: 22-24