Amaç
Bu sununun amacı fetal ovaryan kistlerde kist büyüklüğü ve karakterinin prognozla olan ilişkisini incelemektir.
Yöntem
9 aylık süre içinde 4 gebelikte fetal ovaryan kist ultrasonografik olarak saptandı. Tanı konduğu zamandaki ortalama gestasyonal yaş 32,5 idi (30-34). Her 4 olguda da diabetes mellitus gibi maternal ya da hipertiroidizm veya plasentomegali gibi fetal bir risk faktörü yoktu. Tüm kistler unilateraldi ve beraberlerinde başka bir fetal anomali saptanmadı. Tanı konduğu andaki ortalama kist çapı 6,1 mm (5,4-7,1) idi. Olguların tümü antenatal haftalık kontrollere çağrılmış ve doğumdan sonra da takip edilmiştir.
Bulgular
Başlangıçtaki kist çapları 5,4 mm ve 5,5 mm olan iki olguda haftalık takiplerde kistin büyümediği ve birinin postpartum 6ncı haftada diğerinin ise postpartum 8nci haftada spontan gerilediği izlenmiştir. Her iki olgu merkezimizde normal doğum yapmıştır. Başlangıçtaki kist çapı 7,1 mm olan bir olguda 2 haftalık takipte kistin her hafta ortalama 4 mm büyüdüğü izlenmiş ve iç ekojenitesinin değişerek kanama sonucu oluşan fibrini temsil eden hiperekojen bölgelerin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu olgu oksitosin indüksiyonu ile 36ncı gebelik haftasında vajinal doğum yapmış; doğumdan sonra neonatal cerrahi ile hemorajik over kisti ekstirpe edilmiştir. Başlangıçtaki kist çapı 6,6 mm olan bir olguda haftalık takiplerde kistin ortalama 5 mm büyüdüğü ve fetal abdomende gezdiği izlendi. Başka bir merkezde doğum yapan olguya elektif sezaryen uygulandı. Postpartum dönemdeki neonatal cerrahide torsiyone overde kistektomi yapıldığı bildirildi.
Sonuç
Fetal ovaryan kistler genellikle 3ncü trimesterde ortaya çıkan izole anomalilerdir. Takiplerde kist çapının büyümesi ve iç ekosunun değişmesi komplike olacaklarının kuvvetli bir göstergesidir. Bu tür olgularda neonatal cerrahiyi ekarte etmek ve overi koruyabilmek için intrauterin dönemde iğne ile dekompresyon yapılması iyi bir yaklaşım gibi görünmektedir.
Anahtar Kelimeler