Amaç
Doğumun ilk evresinde gerçekleştirilen erken amniotomi sonrasında amnion sıvısında partiküllü mekonyum saptanan gebelerde doğum şeklinin neonatal sonuçlar üzerinde herhangi bir değişiklik oluşturup oluşturmadığını belirlemek.
Yöntem
Bu prospektif çalışmayı 70 olgu tamamladı. Olgular randomize olarak spontan vagjnal doğum grubu (n:35) ve elektif sezaryen uygulanan grup (n:35) olarak ikiye ayrıldı. Hastaların gruplara ayrılması ve yenidoğanlann değerlendirilmesi sırasında çift -kör çalışma prensipleri uygulandı.
Bulgular
Spontan vaginal yolla doğurtulan infantların ortalama umblikal kord plazma eritropoetin düzeyinin elektif abdominal yolla doğurtulan infantlara göre anlamlı şekilde daha düşük olduğu saptandı ( sırasıyla 26,2 mlU/ml VE 51.2 mlU/ml, p:0,04). Elektif abdominal yolla doğurtulan infantların spontan vaginal yolla doğan infantlara göre istatistiki olarak anlamlı şekilde daha fazla mekonyum aspirasyon sendromu (MAS) geliştirdikleri saptandı ( sırasıyla n: 11. n:4, p:0,04).İki grup arasında neonatal morbidite ve mortalite yönünden anlamlı bir farklılık bulunmadı. Umblikal kord plazma eritropoetin düzeyi kontrol edilerek parsiyel korelasyon analizi yapıldığında elektif abdominal yolla doğum ile MAS gelişimi arasındaki bağıntının ortadan kalktığı belirlendi (r:0,1602, p:0,189).
Sonuç
MAS oranını azaltmak için yapılacak intrapartum manevraların ( doğum şekline karar vermek, travay sırasında yapılacak girişimler) etkinliği sınırlıdır çünkü mekonyum aspirasyonu ağırlıklı olarak antepartum süreçte intrauterin olarak meydana gelen bir olaydır.
Anahtar Kelimeler