Diabet ve gebelik birlikteliğinde obstetrisyen ve neonatoloğun karşılaştıkları güçlükler ve bunlara yönelik giri şimler bu konuda birçok gelişmeyi stimüle etmiştir. İnsulinin kullanılmaya başlanmasından sonra diabetik gebe ve diabetik anne çocuğu (DAÇ) ile ilgili bilgiler ve deneyimler hızla artmıştır Günümüzde gebelik ve diabet ile ilgili sorunlar, değişen obstetrik uygulamalar karşısında düşük perinatal mortalite düzeyini sürdürmek, DAÇ'nun konjenital malformasyonlara bağlı mortalite ve morbiditesini azaltmak, yenidoğanda birçok soruna neden olacak hiperinsulinemik, makrozomik bebeklerin doğumunu önlemektir. Gebelikte insuline bağımlı diabetes mellitus (IDDM) insidansı %0.2-0.3 gestasyonel diabetes mellitus'un (GDM) insidansı ise %l-3 arasında değişmektedir, insulin rezervindeki ufak kısaltmalar bile gebelikte açığa çıkabileceğinden tüm gebelerde GDM'un taranması gerekliliği ortaya çıkar. Diabetik gebelerde görülebilen "iri bebek'leri açıklayabilmek için Hiperglisemi-Hiperinsulinizim hipotezi geliş tirilmiştir. Bu teoriye göre annedeki insulin yetersizliği hiperglisemiye neden olur, fazla glükoz fetusa geçer. Fetal hiperglisemi de fetal pankreas adacık hücrelerinde hipertrofi ve hiperplazi yaparak hiperinsulinemiyi oluştu rur. Böylece fetal kitle artar. Plasentanın insuline geçirgen olmaması da bu teoriyi doğrulamaktadır. Böylece bu çocukların en önemli karaktesitiği olan makrozomi ortaya çıkar.
Diabetik anne çocukların çocuklarındaki sorunlar şöyle sıralanabilir.
• 1. Fetal büyüme bozuklukları
a) Makrosomi
b) IUBG
• Doğum travması
• Metabolik sorunlar
• Hipoglisemi
• Hipokalsemi, hipomagnesemi 4. Hematolojik bozukluklar
• Polisitemi-Hiperviskosite
• Hiperbilirubinemi 5. Kardiorespiratuar sorunlar
• Solunum güçlüğü sendromları
• Kardiovasküler hastalıklar Diyabetik gebenin iyi izlenmesi, iyi glisemik kontrol bu sorunların görülme sıklığını büyük ölçüde azaltabilir. Olası sorunlara karşı alınan önlemler ve uygun neonatal bakım da uygun DAÇ'larında neonatal mortaliteyi dü şürmüştür
Teratogenez DAÇ'un en önemli, daha uzun süreli etkiye yol açabilen sorunlarındadır. Bunlardan organ teratogenezi malformasyonlara neden olurken davranışsal veya intellektüel teratogenez nörolojik, psikolojik veya kognitif davranış bozukluğuna yol açar.
Antropometrik veya metabolik teratogenez ise ileride obesite ve DM için yatkınlık oluşturur Teratoenez etiyolojisinde birçok metabolik bozukluk yer almaktadır. Günümüzde iyi bir obstetrik izlem ve neonatal bakım ile DAÇ'larında perinatal mortalitenin azalmasına karşın konjenital malformasyonlar halen en önemli sorun oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler