Amaç
Literatürde fetal mide çevre uzunluğu ile abdomen çevresi arasındaki ilişkiye dair bilgi bulunmamaktadır. Amacımız, bu ilişki ile normal mide boyutlarının sınır değerlerini belirlemektir.
Yöntem
Prospektif olarak 13-38 haftalık gebeliği olan 63 olgunun fötüsü incelenmiştir. Aksiyal abdominal kesit te, midenin en geniş çevre oluşturduğu kesitte ölçülen abdomen çevresi, bu seviyedeki mide çevre uzunluğuna bölüne rek bir oran belirlenmiş ve ayrıca midenin herhangi bir düzlemdeki en geniş çevresi de saptanmıştır.
Bulgular
Abdomen/mide çevresi oranının 10-20, 20-30, 30-40 haftalar için sırasıyla 4.76, 491, 5.1 olduğu belirlenmiştir. Mide en geniş çevresi ise 14-38 hafta arası doğru orantılı artmakla beraber, normalin geniş üst ve alt sınır varyasyonları gözlenmiştir
Sonuç
Fetal midenin alt ve üst sınırlarının belirlenmesinde abdomen çevresi/mide çevresi oranı ile mide çevresi ölçülmesinin, yararlı bir yöntem olabileceği düşünülmekte olup, boyutun normal varyasyonları ile midenin dinamik bir organ oldu ğu da göz önünde tutulması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler
Fetal mide, ultrasonografi.
Giriş
Fetal midenin, her obstetrik sonografik bakıda izlenilmesi önerilmekte olup, 14. haftadan itiba ren hemen hemen daima görülebildiği bilinmektedir. Midenin özellikle 19. haftadan itibaren görülememesinin birçok fetal anomali ile birlikte olduğu da bildirilmiştir. Ayrıca dilate mide ile küçük midenin de bazı anomalilere ve fötal kötü prognoza eşlik ettiği ileri sürülmüştür. Bu nedenlerle, mide boyutunun normal sınırlarının bilinmesine gerek vardır. Bugüne dek mide boyutu belirlemeye yönelik bazı yöntemler bildirilmiş olmakla beraber, abdomen çevresi ile aynı kesitte mide çevresinin oran lanması şeklinde bir çalışma mevcut değildir. Bu prospektif ultrasonografik çalışmada, yeni bir parametre olarak, abdomen çevresi ile mide çevresi oranlanarak, normal mide boyutunun sınır değerlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem
Trakya Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği'nde, rutin obstetrik bakısı yapılan, 13-38 haftalık gebeliği olan ve normal hamilelik seyri ile sağlıklı bebek doğurmuş olan, gebelik komplikasyonu ve bir hastalığı bulunmayan, 63 olgunun fötusu çalışma kapsamına alınmıştır. Çalışma kapsamındaki bebeklerin, yenidoğan dönemindeki takiplerinde gastrointestinal sistemde ya da dışında, herhangi bir anomalisi olmadığı belirlenmiştir. Fötal midenin aksiyal (transvers) kesitte en geniş olduğu seviyede, abdominal çevre ile mide çevresi, ultrasonografi cihazlarındaki çizgisel çevre ölçüm tekniği ile (mm olarak) ölçülmüştür (Resim 1,2). Bu seviyedeki abdominal çevrenin gebelik haftalığı ile uyumlu olmasına dikkat edilmiştir. Abdominal çevre, aynı kesitteki mide aksi yal çevresine oranlanarak bulunan değer kaydedil miştir. Bu oran her üç grupta da istatistiksel olarak karşılaştınlmıştır (NCSS istatistik programı ve Kruskal-wallis testi). Ayrıca midenin en geniş çevre oluşturduğu herhangi bir (oblik, sagittal, longitidunal gibi) kesitte de, en geniş mide çevresi ayrıca ölçülmüştür (Resim 1,2). Midenin tam bir parabol olmadığı kesitler de çevrenin ölçülebileceği en uygun parabol tercih edilmiştir. Ölçümler 15-20 dakikalık rutin obstetrik bakı süresinde elde olunmuştur. İlk tetkikte midesi izlenemeyen 2 olgu daha sonra takip edilemediği için değerlen dirme dışı bırakılmıştır. Tetkikler Hitachi (Tokyo/ Japonya) sonografi cihazında 35 MHz sektör prob kullanılarak, supin pozisyonunda gerçekleştirilmiştir
Bulgular
Gebelerin yaşları 18 ile 38 arasında olup, ortala ması 26.5'tir. Tüm olgular için abdomen çevresi/mide çevresi oranı, en az 2.79 en çok 9-0'dır. Bu oranın or talaması; 10-20 hafta için 4.76, 21-30 hafta için 4.91, 31-40 hafta için 5.1'dir. Haftalara göre tüm bulgular, Tablo l'de izlenmektedir. Mide en geniş çevre oranı da, gebelik haftası ile beraber artmaktadır.
Tartışma
Fetal mide sonografik olarak, sol üst kadranda sıvı dolu anekoik, genellikle oval şekilde izlenebilmekte dir ve sonografik olarak görüntülenmesi önem taşımaktadır. Aşırı geniş fötal mideye duodenal atrezi ya da obstrüksiyonlarda rastlanabildiği gibi, hiç görülememesi de % 55 gibi yüksek oranda hamileli ğin anormal sonuçlanması ile birlikte olabilmektedir. Mc Kenna et al. küçük mide izlenen olguların % 52'sinde hamileliğin anormal sonuçlandığını belirt mişlerdir. Ancak mide boyutunu, sübjektif ve deneyimlerine göre, küçük olarak değerlendirmişlerdir. Bu nedenle mide boyutunun normal sınırlarının belirlenmesi, normal fötal gelişimi takip etmekten ziyade, bu anlamda yeniden önem kazanmıştır. Bugüne dek çeşitli mide boyutu ölçümleri yapılmış olmasına kar şın, abdomen çevresinin, mide çevresine bölünmesi şeklinde bir oran bildirilmemiştir. Bu oran çalışma mızda gebelik boyunca 4.76'dan, 4.91'e ve son 10 haftada 5.1'e yükselmekle birlikte, ortalama 4.92'dir. İstatistiksel olarak her üç oran arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır (P; değerleri sırasıyla 0.85, 0.18 ve 0.73'tür). Bu nedenle sabit bir oran olarak düşünülmüştür. Abdominal çevre ölçümü zaten rutin fötal ölçümlerin bir parçası olup, gestasyonel yaşı belirlemede de güvenilir bir parametredir. Bu oranı belirle mede gereken, midenin en geniş olduğu aksiyal ke sitte ölçülen abdominal çevrede, genellikle midhepatik seviyede olup, rutin abdomen çevresi ölçümü için gereken seviye ile uyumludur. Bu nedenle ölçüm gayet kolay yapılabilmekte ve aksiyal mide kesiti hemen her olguda tam bir parabol şeklinde rahat çizilebilmektedir. Oranımız, gebelik yaşı arttıkça abdominal çevrenin mide çevresinden minimalde olsa, daha fazla arttığını göstermektedir. En geniş mide çevresi ölçümünde ise, gözlenen en büyük çevre bazen ovalparabol şeklinde değil, U ya da V şeklinde olabil mektedir. Bu durumlarda, çevrenin çizgisel parabol ile tamamen uyumlu ölçümü sorun yaratabilir, ancak mümkün olan en uygun çevreyi çizmeye çalışarak ortalama bir değer belirlenebilmektedir. En geniş mide çevre ölçümü de, mide çevresinin gebelik yaşı ile doğru orantılı arttığını göstermektedir. Bu iki parametrenin birlikte kullanımı ile midenin görülebildiği durumlarda, midenin boyutunu değerlendirmede uygun parametreler olduklarını düşünmekteyiz.
Goldstein et al.9-40 haftalık gebelerde menstrual yaşın bir fonksiyonu olarak fötal midenin, longitudinal, anteroposterior ve transver boyutlarını ölçmüşlerdir. (4). Bu parametreler ile menstrual yaş arası ilişki
olduğunu ve en çok ilişkinin ise transvers çap ile olduğunu belirtmişlerdir (4). Aynı zamanda 3 saatlik değerlendirme süresince anlamlı boyut değişikliğinin olmadığını vurgulamışlardır. Nagata et al. ise, 16-41
hafta arasında longitudinal ve anteroposterior çapları ölçmüşler ve her iki çapın 16-17'den 26-27 haftaya dek arttığını, 26-27 ile 32-33 haftalarda sabit kaldığını,32-33 üe 36-37 haftalar arası tekrar arttığını ileri sürmüşlerdir. (5). Zimmer et al. ise fötal midenin dolum ve boşalım dönemleri olan dinamik bir organ olduğunu, 20 dakika ara ile yapılan mide ölçümlerinde, % 16 ile % 43 oranında boyut değişimleri saptadıklarını
belirtmişler, bu nedenle aynı kişi tarafından yapılsa bile, ölçümlerin her zaman aynı olmadığının göz önünde bulundurularak değerlendirilmesini önermişlerdir .(7). Zimmerman et al. ölçümleri BPD (biparietal
çap) ile kıyaslamışlar ve midenin üç boyutunu belirleyip, elips formülü ile mide volümünü saptamışlardır. (7). Ayrıca fötal mide volümünün yutma hareketleri, mide sekresyonu, mideden emilim ve mide boşalması
gibi en azından 4 faktörden etkilnen dinamik bir olay olduğunu savunmuşlardır (7). Mide dolum fazının birkaç dakika ile 45 dakika arasında, boşalımının ise 5-30 dakika arasında olabilecği belirtilmektedir (8). Ayrıca fötal solunum sırasında diafragma kasılması nedeniyle de mide şeklinin değişebileceği ileri sürülmüştür (9).
Sonuç
Mide boyutundaki anormal değişiklikler fötal problemleri işaret edebildiği için, mide boyutunun ölçülmesi, özellikle küçük mide saptanması fötüs açısından önemlidir. Yeni bir parametre olarak abdomen çevresinin
mide çevresine bölünümü ile elde edilen oranın, midenin, boyutları kısa sürede değişebilen bir organ olduğu da göz önünde tutularak, mide normal boyutlarını belirlemede kullanılabileceği düşünülmüştür.
Kaynaklar
1. Mc Kenna KM, Goldstein RB, Stringer MD: Small or absent fetal stomach: Prognostic significance. Radiology, 197:279-733,1995.
2. Millcncr Pb, Anderson NG, Chisholm RJ: Prognostic significance of nonvisualization of the fetal stomach by sonography. AJR, 160:827-830, 1993.
3. Bovicclli L, Rizzo N, Orsini LF et al: Prenatal diagnosis and mana gement of fetal gastrointestinal abnormalities. Semin Perinatol, 7: 109, 1983.
4. Goldstein I, Reece EA, Yarkoni S et al: Growth of the fetal stomach in normal pregnancies. Obstct Gynecol, 70: 641,1987.
5. Nagata S, Koyanagi T, Horimoto N et al: Chronological develop ment of the fetal stomach assessed using real time ultrasound. Early Hum Dev, 22: 15,1990. 6. Pretorious DH, Gosink BB, Clauticc-Eiigle T et al: Sonographic evaluation of the fetal stomach: significance of nonvisualization. AJR, 151: 1987,1988.
7. Zimmer EZ, Chao CR, Abromovich G, Timor-Tritsch IE: Fetal sto mach measurements: Not reproducible by tine same observer. J Ult rasound Med, 11: 663-665,1992.
8. Wladimiroff JW, Leijs R, Smith B: Human fetal stomach profiles. In Kurjak A (ed): Recent advances in ultrasound diagnosis. Amsterdam: Excerpta Medica, 552,1980.
9. Vanderberghe K, De Wolff F: Ultrasonic assessment of fetal sto mach function. Physiology and clinic. In Kurjak A (ed): Recent advances in ultrasound diagnosis. Amsterdam: Excerpta medica, 275, 1980.
|
Dosya / Açıklama |
|
Tablo 1 Olgularımızdaki Ultrasonografik Bulgular |