Doğumda epidural analjezinin, doğum ağrısının giderilmesi sonucu annedeki stresin azalması, solunum hızı ve amplitüdünün dengelenmesi, maternal ve fetal asit-baz dengesinin ve uteroplasental dolaşımın bozulmaması gibi etkileri vardır. Çalışmamızda epidural analjezinin anne ve yenidoğan üzerindeki etkileriyle doğum eylemi, açılma ve itilme dönemi süreleri ve operatif müdahale gereksinimi açısından incelenmesi amaçlanmıştır.
Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde gebelikle ilgili patolojisi olmayan 20 anne adayında kendi istekleri doğrultusunda epidural girişim uygulandı. Rastgele seçilmiş 20 gebe de kontrol gurubu olarak değerlendirildi. Tüm olguların yaş, kilo ve boyları, sistolik ve diastolik kan basınçları, kalp atım hızı, solunum sayısı, fetal kalp sesleri, maternal ve yenidoğan kan gazları ile emesyonel stres durumu kaydedildi. Gebelerde ağrı değerlendirimesi vizüel analog skorlama (VAS) ile belirlendi. Epidural analjezi sağlanması süresince komplikasyonları en aza indirmek ancak dikkatli bir anestezik ve obstetrik izlem ile mümkündür. Bizim çalışma sonuçlarımıza göre epidural analjezi uygulanan grupta hipotansiyon daha fazla ve daha uzun sürelidir. Doğumun 2. dönemi de epidural analjezi uygulaması ile uzar. Ancak epidural analjezi hastanın stresinin ortadan kaldırılması ve ağrı duyusunun giderilmesi açısından yararlı bulunmuştur. %0.5'lik bupivakain obstetrik analjezi amacıyla etkin ve güvenli olarak kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler
-