Günümüzde gebeliğe bağlı hipertansiyon olgularının etiolojisinde, oksidant - antioksidant dengesindeki bozulmanın önemli olduğu öne sürülmektedir.
Bu çalışmada, 13 eklamptik, 12 ağır preeklamptik, 14 hafif preeklamptik ve 20 komplikasyonsuz gebenin hastaneye başvuru anında alınan venöz kan örneklerinde askorbik asit düzeyi araştırılmış, serum lipid profili, karaciğer ve böbrek fonksiyonları, diğer plazma antioksidantları olan ürik asit, direkt bilirubin ve total protein düzeyleri ile birlikte ve plazma oksidant düzeyi ile yakından ilgili olan lökosit sayımı ışığında değerlendirilmiştir.
Gruplar arasında plazma askorbik asit düzeyi açısından anlamlı bir fark saptanmamış olmakla birlikte, hepsinde plazma vitamin C düzeyi düşük olarak bulunmuştur. Plazma askorbik asit düzeyi ile kan basıncı ve esbach değerleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eklampsi grubunda daha fazla olmak üzere, çalışma grubunda kan lökosit sayımı artmış olarak bulunmuştur. Çalışma grubunda ortalama serum üre, ürik asit, kreatinin düzeylerinde anlamlı artış saptanmasına karşın, plazma askorbik asit düzeyi ile bir ilişki saptanmamıştır. Grupların ortalama serum glukoz, total ve direkt bilirubin, SGOT ve SGPT açısından anlamlı bir farklılık yoktur. Ortalama serum total bilirubin düzeyi eklampsi grubunda, ağır preeklampsi ve hafif preeklampsi gruplarına göre anlamlı olarak yüksektir. Ortalama serum TG ve LDH düzeyleri çalışma grubunda anlamlı olarak yüksek, ortalama serum total protein ve albumin düzeyleri ise anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Eklampsi grubunda, ağır preeklampsi ve hafif preeklampsi gruplarına göre ortalama serum LDH düzeyi anlamlı olarak daha yüksek, ortalama serum total protein düzeyi ise daha düşük olarak saptanmıştır. Plazma askorbik asit düzeyi ile, LDH düzeyleri, lipid ve protein profilleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. Bulgular topluca değerlendirildiğinde, eklampsi ve preeklampsi olgularında, dolaşımdaki serbest radikallerin artması karsısında yetersiz kalan askorbik asrim prooksidant özelliğinin ön plana çıktığı ve plazma protein düzeyindeki düşüklüğün de tabloya katkıda bulunduğu düşünülebilir. Ancak eklampsi olgularında ortalama plazma askorbik asit düzeyinin diğer gruplardan farklı olmaması, konvulzivon oluşum mekanizmasında başka bu aktörün rol aldığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler
-