Gebelikte hipertansiyon, Obstetriğin i 00 yıldan uzun bir süredir üzerinde uğraştığı halde etyopatogenezini aydınlatamadığı en önemli etyopatogenezi aydınlatılamayan her konuda olduğu gibi gebelik hipertansiyonunda da gerek tanım, gerekse sınıflamada tatmin edici sonuca ulaşılamamaktadır. Bazı kadınlarda korionİk villusların varlığı, nedeni tam anlaşılamayan bir şekilde hipertansiyona neden olmaktadm. Bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte, normal gebelerin % 5-10, renal veya vasküler hastalığı olan gebelerin ise % 20-40'ında görülen hipertansiyon değişik isimler altında anılagelmiştir. Toksemi, gestoz, EPH sendromu, PIH, gestasyonel hipertansiyon ve preeklampsi bunlardan sadece birkaçıdır. Son yıllara kadar bütün dünyada anne ve çocuk ölümlerinin en önde gelen üç sebebinden biri olan hipertansiyon, gebelik sırasında akut veya kronik olarak ortaya çıkar. Hipertansiyonu genellikle proteinliri ve ödem eşlik eder. Bu semptomlar değişik sınıflamalura tabi tutulmuş olmakla birlikte, son yıl1arda kabul gören terminoloji şu şekildedir: i.
1 Hipertansiyon: En az 6 saat arayla, oturur durumda sağ koldan alınan ve 140/90 mmHg üzerinde bulunan veya sistolik basınçta 30, diastolik basınçta LS mmHg artış saptanması,
2. Preeklampsi: 20. gebelik haftasından sonra hipertansiyon ile birlikte 300 mg/gün veya 6 saat arayla 2 defa i g/L üzerinde proteinüri ve veya ödemin varlığı. 3. Eklampsi: Gebelik sırasında preeklampsi zemininde veya postpartum 2 gün içinde nörolojik hastalık olmaksızın jeneralİze konvulsiyonların görülmesi, 4. Kronik hipertansiyon: Gebelikten önce ve veya 20. gebelik haftasından daha önce, molar dejenerasyon olmaksızın saptanan ve postpartum 6 haftadan daha uzun süren, genellikle renal ve vasküler hastalık ile rastlanan persistan hipertansiyon, 5. Superimpoze preeklampsi-eklampsi: Kronik hipertansiyon üzerine eklenmiş olan ve preeklampsi-eklampsi tarifine uyan hastalık bulguları. Pratikte hipertansif bir gebenin saf preeklampsi, kronik hipertansiyon veya superimpoze preek!ampsi olup olmadığını tanımak oldukça zordur. Burada karşılaşılan sorunlar: tansiyon ölçümünün standardize edilememesi, diastolik basınçtaki fizyolojik düşüşün her üç grupta da görülebilmesi, ödem tarif ve tasnifinin zor olması ve ülkemizde olduğu gibi olgularta geç karşrtaşılmasıdıl'. Hipertansif olguları ağır ve hafif olarak ayırmanın da pratikte sakıncaları olmakta, hafif olarak nitelenen bir olgu beklenmedik şekilde eklampsiye dönüşebilmektedir. Bu görüşler ışığında gebelikte hipertansiyon şu şekilde sınıflandırılabilir: i. Gebeliğin oluşturduğu hipertansiyon: a) Hipertansiyon, b) Preeklampsi: Hipertansiyon+proteinüri±ödem, c) Eklampsi, 2. Kronik hipertansiyon, 3. Gebeliğin ağırlaştırdığı hipertansiyon a) Superimpoze preeklampsi, b) Superimpoze eklampsi. Sonuç olarak unutulmaması gereken nokta, gebclikte görülen hipertansiyonun bir hastalık olarak değil, bir sendrom olarak ele alınmasıdıL
Anahtar Kelimeler
-