Amaç
Sakrokoksigeal bölge teratomları, fetüs ve yenidoğanlarda izlenen, kız cinsiyette daha fazla saptanan, non-SSS (santral sinir sistemi) teratomların en sık görülen lokalizasyonudur. Tümör üç germ yaprağını içerir. Olguların büyük çoğunluğu sporadiktir. Alfa feto protein ve beta HCG değerlerinde yükselme eşlik edebilir. İnsidansı 40.000 doğumda 1’dir. Klinik prezentasyon, tümörün ekstrafetal ve/veya intrapelvik komponenentlerin olmasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İntrapelvik komponenti olan tümörler doğumdan sonra gastrointestinal ve genitoüriner semptomlarla bulgu verebilir.
Yöntem
Çalışmamızda Altman klasifikasyonuna göre değerlendirilip radyolojik olarak klasifiye olan beş sakrokoksigeal teratomlu olgu ve ayrıcı tanı listesinde yer olan lipomeningosel, meningosel tanılı olguların fetal MR görüntüleri paylaşılıp, sakrokoksigeal teratomda fetal MR’in ultrasona üstünlüğü ve katkısı tartışılması, literatürün gözden geçirilmesi amaçlanmaktadır.
Bulgular
MR’in US üstün olduğu alanlar, kolonik yer değiştirme, üreterik dilatasyon, eşlik eden kalça dislokasyonu, intraspinal uzanım, vajinal dilatasyon, malign türlerde metastatik değerlendirme sayılabilir. Fetal değerlendirmenin ilk, temel ve en önemli değerlendirme yöntemi ultrasonografidir. Günümüzde fetal MR, ultrasondan sonra yapılan US’da tanıya katkı yapan ve problem çözücü olarak obstetrik görüntülemede yerini edinmeye başlamıştır bir modalitedir.
Sonuç
Sakrokoksigeal tümörlerde intrapelvik ve abdominal uzanım, komşu organlara basının değerlendirilmesinde ultrasondan sonra istenilen tetkikdir. Anatomik detayın daha iyi değerlendirilmesini sağlanması nedeniyle prenatal danışma ve cerrahi planlama açısından da önemlidir.
Anahtar Kelimeler
Sakrokoksigeal teratom, fetal MR, ultrason, altman klasifikasyonu.