Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Künye

Preeklampside pendrin ekspresyonu. Perinatoloji Dergisi 2015;23(3):S47 DOI: 10.2399/prn.15.S001084

Yazar Bilgileri

Ali Taner Anuk1,
Sabahattin Altunyurt1,
Semir Köse1,
Erdener Özer2,
Canan Fırat2

  1. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İzmir
  2. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İzmir
Yazışma Adresi

Ali Taner Anuk, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, İzmir,

Yayın Geçmişi

Gönderilme Tarihi: 30 Ağustos 2015

Son Revizyon Tarihi: 30 Ağustos 2015

Kabul Edilme Tarihi: 01 Eylül 2015

Erken Baskı Tarihi: 01 Ekim 2015

Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç
Günümüzde kabul gören preeklampsi patogenez algoritmasında eksik bağlantıların olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle neredeyse başka hiçbir hastalıkta görülmeyen bir şekilde akut olarak ortaya çıkan hipertansiyonun preeklampsiye özgü karakterinin ve homeostatik değişikliklerin kökeni halen aydınlatılamamıştır. Plasentada varlığı gösterilmiş ve kan basıncı kontrolünde kritik rol oynadığı bilinen pendrinin preeklampside çalışılması kaçınılmaz olmuştur ve bu alandaki ilk çalışma 2013 yılında ülkemizden çıkmıştır. Çalışmamızın amacı Karataş ve ark.’nın plasentada yaptıkları çalışmanın devamını, asıl belirleyici olduğunu düşündüğümüz plasental yatakta tekrarlamak ve plasental fonksiyonun temel hücreleri olan sinsityotrofoblastlardaki pendrin ekspresyon durumunu değerlendirmek idi.
Yöntem
Çalışmamız olgu-kontrol türünde bir araştırma olup Mart 2014–Mart 2015 tarihleri arasında kliniğimizde yatırılarak takibe alınan, preeklampsi ve gestasyonel hipertansiyon tanısı ACOG 2002 kılavuzuna uygun olarak konulan ve doğumu yine kliniğimizde sezaryen doğum ile gerçekleştirilen olguların dahil edilmesi planlandı. Sezaryen doğum sırasında fetusun doğumunu takiben plasental yatak biyopsileri standart servikal punch biyopsi pensi ile uluslararası kabul görmüş rehberlerdeki teknik tarifler kullanılarak alındı. Örnekler olgu başına 2 örnek olmak üzere 0.5–1 cm küp boyutlarında, desidua bazalisi içerecek şekilde toplandı. örnekler %10 formol içerisinde fikse edildi. Ardından immunohistokimyasal analiz uygulandı. Mikroskopik inceleme iki patolog gözlemci (EÖ ve CF) tarafından, kesitlerin alındığı olgunun özelliklerine karşı kör şekilde çalışıldı. Yapılan yarı niceliksel skorlama ile pendrin ekspresyonu boyanma yoğunluğuna göre negatif (-), zayıf boyanma (+) orta şiddette boyanma (++) ve şiddetli boyanma (+++) olarak kategorize edildi. Elde edilen veriler preeklampsi ve gestasyonel hipertansiyon olgularındaki ve kontrol grubundaki pendrin ekspresyonları istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
Bulgular
Çalışmamızda 65 adet plasental yatak biyopsisi dahil edilme kritelerine uygun bulunarak analiz edildi. Preeklampsi ve gestasyonel hipertansiyon grubunda 35 olgu, sağlıklı kontrol grubunda 30 olgu mevcuttu. Erken başlangıçlı preeklampsi grubunda 13 olgu mevcuttu; 3 olguda boyanma negatif (-), 8 olguda hafif boyanma (+), 1 olguda orta şiddette boyanma (++) ve 1 olguda yoğun boyanma (+++) izlendi. Geç başlangıçlı preeklampsi grubunda 15 olgu mevcuttu; 11 olguda negatif boyanma (-), 2 olguda hafif boyanma (+), 2 olguda da orta şiddette boyanma (++) izlendi. Geç başlangıçlı preeklampsi olgularında yoğun boyanma izlenmedi. Gestasyonel hipertansiyon olgularında 7 olgu mevcuttu; 4 olguda negatif boyanma (-) ve 3 olguda hafif boyanma (+) izlendi. Kontrol grubunda 22 olguda negatif boyanma (-) ve 8 olguda hafif boyanma (+) izlendi.
Sonuç
Preeklampsinin merkezinde yer alan hipertansiyonun ortaya çıkış mekanizması çok sayıda araştırmaya konu olmuş ancak halen aydınlatılamamıştır. Son yıllarda özellikle Nefroloji alanında yayınlanan makalelerde pendrinin aldosteron bağımlı hipertansiyonda önemli rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Aldosteron ve klor bağımlı hipertansiyon patogenezinde pendrin ekspresyonunun önemli bir düzenleyici mekanizma (adaptasyon veya kompansasyon) olduğu yönünde kanıtlar birikmektedir. Çalışmamızda özellikle erken başlangıçlı preeklampsi olgularındaki ekspresyon artışı pendrinin preeklampsideki yeri konusundaki araştırmalara katkıda bulunmuştur. Pendrin, preeklampside halen etkili bir tedavinin olmadığı hipertansiyonun kontrolünde yeni geliştirilecek antihipertansif tedaviler için hedef molekül olmaya adaydır.
Anahtar Kelimeler