Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Uterus rüptüründe ve öngörüsünde sonografi

Mertihan Kurdoğlu

Künye

Uterus rüptüründe ve öngörüsünde sonografi. Perinatoloji Dergisi 2014;22(3):s13 DOI: 10.2399/prn.14.S001084

Yazar Bilgileri

Mertihan Kurdoğlu

  1. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı- Ankara TR
Yazışma Adresi

Mertihan Kurdoğlu, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı- Ankara TR,

Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Boş uterus ile birlikte uterin duvarda bir defekt ve uterin kavite dışında bir fetusun varlığı uterin rüptürün tipik ultrason görüntüsünü oluşturmaktadır. Bazen ekstra-peritoneal hematom, intrauterin kan ve serbest peritoneal kan da gözlenebilmektedir.
Sezaryen skarlı olgularda alt uterin segment (LUS) kalınlığının ultrasonografi ile değerlendirilerek uterin rüptür/dehisens açısından riskli olanlarda vajinal doğumun denenmemesi uygun bir yaklaşım olarak görülmektedir. LUS kalınlığını değerlendirmek için transabdominal veya transvajinal yol olmak üzere iki ultrasonografik ölçüm yöntemi mevcuttur. Bu yöntemlerde, uterin duvar tam kat ölçülebildiği gibi sadece miyometrial tabakanın kalınlığı ölçülerek de değerlendirme yapılabilmektedir.
LUS kalınlığının ölçüm teknikleri hakkında bir konsensüs bulunmamaktadır. Bujold ve ark.’nın tanımladığı teknikte hasta, mesanesinin dolu olduğunu hissettiği zaman en az 3 ölçüm yapılmakta ve en inceyi gösteren dikkate alınmaktadır. En yeni meta-analizler antenatal LUS ölçümlerinin, sezaryen sonrası vajinal doğum denemesi sırasında oluşabilecek bir uterin defektin tahmininde kullanımını desteklemektedir. Ancak tekniklerin uygulanabilirliğinin standart bir ölçüm metodunun kullanıldığı prospektif gözlemsel çalışmalarla değerlendirilmesi gerekmektedir.
Önceden sezaryen geçiren olgularda LUS normal, dehisens, miyometrial incelme ile beraber dış tabakada artmış ekojenite ve aşırı derecede incelmiş şekilde görülebilir.
LUS’un 35-40. haftalardaki sonografik kalınlığı ile uterin rüptür ya da dehisens riski arasında bir ilişki mevcuttur. LUS ne kadar ince ise risk o kadar fazladır. Bu haftalarda uterin rüptür veya dehisens öngörüsü için yapılan bir sistematik derlemede LUS’un sonografik kalınlığı için bir eşik değer saptanamamış olmakla birlikte, Rozenberg ve ark. tarafından önerilen 3.5 mm değeri, büyük bir çalışma olması ve çalışma dizaynının uygunluğu açısından şu an için en makul olanı gibi görünmektedir.
Gebe olmayanlarda sezaryen histerotomi skar defekti üzerinde kalan myometriumun kalınlığı, takip eden gebelikte rüptür riski ile ilişkili gibi görünmektedir, ancak bu metod klinik kullanım için henüz hazır değildir.
Üç boyutlu ve iki boyutlu ultrasonografinin güvenilirlikleri benzerdir ve üç boyutlu ultrasonografi, sezaryen ile doğum hikayesi olanlarda uterin skarı değerlendirmek için ümit vaat eden bir klinik araç olabilir.
Anahtar Kelimeler