Ara

Bu bölümde sistem içerisindeki makaleler arasında arama yapabilirsiniz.

Dergi Kimliği

Online ISSN
1305-3132

Yayın Dönemi
1993 - 2021

Editor-in-Chief
​Cihat Şen, ​Nicola Volpe

Editors
Daniel Rolnik, Mar Gil, Murat Yayla, Oluş Api

Risk faktörü olmayan olgularda cinsiyetin sezaryen hızına ve doğum ağırlığına etkisi

Melike Doğanay, Oktay Kaymak, Emre Okyay, Sevtap Kılıç, Leyla Mollamahmutoğlu

Künye

Risk faktörü olmayan olgularda cinsiyetin sezaryen hızına ve doğum ağırlığına etkisi. Perinatoloji Dergisi 2008;16(2):62-66

Yazar Bilgileri

Melike Doğanay,
Oktay Kaymak,
Emre Okyay,
Sevtap Kılıç,
Leyla Mollamahmutoğlu

  1. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Jinekoloji-Doğum- Ankara TR
Yayın Geçmişi
Çıkar Çakışması

Çıkar çakışması bulunmadığı belirtilmiştir.

Amaç
Risk faktörü olmayan olgularda cinsiyetin sezaryen hızına ve doğum ağırlığına etkisinin araştırılması.
Yöntem
Bu çalışmada Mart 2003-Haziran 2008 yılları arasında Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, fetal distres gelişimi üzerine gebelikleri sezaryen ile sonlandırılan gebelerde gebelik sonuçları retrospektif olarak incelenmiştir. Çalışma kapsamına yüksek riskli gebeler alınmamıştır. Tüm vakaların maternal yaşları, gestasyonel haftaları, gebelik sayıları, fetal doğum ağırlıkları, cinsiyetleri ve Apgar skorları incelenmiştir. Tüm veriler Lojistik Regresyon Analizi kullanılarak değerlendirilmiştir.
Bulgular
İncelenen 1747 gebenin 1026’sı (%58.7) erkek fetusa, 721’i (%41.3) kız fetusa sahiptir. Fetal distres nedeniyle gebelikleri sezaryan ile sonlandırılan gebelerin çoğunun erkek fetusa sahip olmalarının yanı sıra, 4000 gr. üstünde doğan bebeklerin %73.2’si erkek olup bu oran kız fetusların (%26.8) yaklaşık 3 katıdır. 1. dakika Apgar skoru ≤6 olan yenidoğanların da %62.8’inin erkek olduğu saptanmış olup bu oran kız fetusların (%37.2) yaklaşık iki katıdır. (p <0.05)
Sonuç
Erkek fetusların doğum eylemi sırasında strese girme olasılığı ve neonatal morbiditesi daha fazladır. Bu durum aynı zamanda erkek fetuslardeki 4000gr üstünde doğum ağırlığının daha yüksek oranda olmasıyla da uyumludur.
Anahtar Kelimeler

Fetal distres, fetal cinsiyet, perinatal morbidite

Giriş
Konsepsiyon anından doğuma kadar geçen tüm gebelik dönemlerinde erkek fetuslerin spontan abortus, intrauterin ölüm, erken membran rüptürü ve preterm eylem gibi gebelik komplikasyonları ile olan birlikteliği bilinmektedir (1–5) Doğum eylemi sırasında gelişebilen fetal distres ve takiben erken neonatal dönemdeki problemler yenidoğan döneminde prematüriteden sonra önde gelen neonatal mortalite ve özellikle morbidite nedenidir (2, 3, 6,7). Oluşan tüm gebelikler içerisinde meydana gelen spontan abort ve intrauterin ölümlerde tespit edilen fetal cinsiyet büyük oranda erkektir (1, 2, 4). Aynı şekilde erkek fetus taşıyan gebeliklerde daha yüksek fetal distres oranı olduğu önceki çalışmalarda gösterilmiştir. Bu birlikteliğin sebebini açıklamaya yönelik çeşitli olasılıklar birçok çalişmada belirtilmişse de en olası neden olarak erkek fetusların kız fetuslere kıyasla doğum ağırlıklarının fazla olması öne sürülmüştür (1, 3, 4, 5,8). Bu çalışmada fetal distres gelişimi üzerine gebelikleri sezaryan ile sonlandırılan gebelerde gebelik sonuçları değerlendirilmiştir.
Yöntem
Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2003–2008 yılları arasında fetal distress endikasyonu konularak sezaryen ile doğum yaptırılan termde, spontan eylemde gebelerin kayıtları retrospektif olarak incelendi. Yüksek riskli gebeler (preeklampsi, intrauterin gelişme kısıtlılığı (İUGK), çoğul gebelikler, preterm eylem, plasentasyon anormalikleri) çalışma kapsamına alınmadı. Tüm vakaların maternal yaşları, gestasyonel haftaları, gebelik sayıları, doğum ağırlıkları, cinsiyetleri, 1. ve 5. dakika Apgar skorları kaydedildi. Fetal distress endikasyonu doğum eylemi sırasındaki eksternal fetal monitorizasyon ile konulmuştur. Çalışma kapsamındaki 1747 gebe sadece cinsiyet açısından değil, fetal distress gelişimine katkısı olabilecek yaş, gebelik sayısı, doğum ağırlığı gibi özellikler açısından da incelenmiştir. Tüm bu parametreler Lojistik Regresyon Analizi kullanılarak karşılaştırılmıştır. P<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular
Değerlendirmeye 1747 gebe dahil edildi. Çalışma kapsamındaki tüm gebeler fetal distres endikasyonuyla sezaryana alınmıştır. Hastaların gebelik ve demografik özellikleri tablo 1’de gösterilmiştir 1747 gebenin 1026’sının (%58.7) erkek, 721’inin (%41.3) kız fetusa sahip olduğu saptanmış olup erkek fetusların çoğunlukta olduğu gözlenmiştir. Maternal yaş, gebelik sayısı, ve gestasyonel yaş açısından erkek ve kız fetusa sahip gebeler arasında fark görülmezken ; doğum ağırlığı açısından değerlendirildiğinde erkek yenidoğanların daha fazla doğum ağırlığına sahip olduğu görülmüştür. Doğum ağırlığı 4000 gram ve üzerinde olan yenidoğanların %73.8’i erkek (tüm erkek yenidoğanların %8’i) ve %26.8’i kız (tüm kız yenidoğanların %4.2’si) olup bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır.(p<0.05) Tablo 2,3. (Grafik 1.) Erkek ve kız yenidoğanların 1. ve 5. dakika Apgar skorlarını inceledik. 1747 yenidoğanın Apgar skorlarının dağılımı cinsiyete göre karşılaştırıldığında belirgin farklılık gösterdi. 1. dakika Apgarı ≤6 olan yenidoğanların %62.8’inin erkek (279) ve %37’sinin kız (165) cinsiyete sahip olduğu tespit edilmiş olup fark istatiksel olarak anlamlıdır. Tablo 4. (Grafik 2.) (p<0.05). 5. dakika Apgarı ≤6 olan yenidoğanların %56.5’i erkek (26), %43.5’inin (20) kız cinsiyette olduğu saptanmış olup fark istatiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. 5. dakika Apgarı “0” olan bir tek yenidoğan saptanmış olup onun da cinsiyeti erkektir (bu yenidoğanın 1. dakika Apgarı 1, doğum ağırlığı 4010 gramdır.
Tartışma
Bu çalışmada incelediğimiz 1747 vaka ortaya koymuştur ki erkek fetusların doğum eylemi sırasında distrese girme olasılığı kız fetuslara oranla daha fazladır. Daha önce Lieberman ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada da erkek fetusların sezaryen ve fetal distres oranları anlamlı olarak fazla bulunmuştur (4). Bekedam ve arkadaşları’nın daha geniş bir seride ve sadece fetal distres üzerine yaptıkları çalışmada da benzer sonuçlar alınmıştır (3). Çalışmamız fetal distresin yanısıra 4000 gram ve üzerindeki erkek fetus fazlalığını saptamış olup, bu sonuç da Lieberman ve arkadaşları ile uyumludur (4). Büyük olasılıkla iri fetus nedeniyle ilerlemesi duran eylem fetal distres gelişimine katkıda bulunmaktadır. Herman ve arkadaşları, Y kromozomunun fetal büyüme oranını etkilediğini ve böylece erkek fetusların daha iri olduklarını ve daha yüksek metabolik hıza sahip olduklarını öne sürmüştür (9). Belki de yüksek metabolik hız erkek fetusları eylem boyunca gelişebilen kritik değişikliklere daha duyarlı kılmaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda doğum eylemi sırasında erkek fetuslarda daha fazla fetal distres görülmesinin nedenleri tam ve açık bir şekilde ortaya konulamamışsa da bazı çalışmalarda kız fetusların sempatoadrenal sisteminin daha erken geliştiği bildirilmiş; hatta preterm fetuslar üzerinde yapılan bir çalışmada kız fetusların asfiksiye cevap olarak daha fazla katekolamin cevabı verdiği görülmüştür (5,10). Bu mekanizma belki de erkek fetusların hipoksiyle baş edemeyip distrese girmesine neden olmaktadır. Ancak bu çalışmada erkek fetusların daha düşük 1. dakika Apgar skorları ile doğduklarını gösterdik. Lieberman ve arkadaşlarının çalışmasında ise hem 1. hem de 5. dakika Apgar skorları erkek fetuslarda belirgin olarak düşük bulunmuştur (4). Bu da erkek fetuslarda artmış neonatal morbiditeyi beraberinde getirmektedir.
Sonuç
Erkek fetusların kızlara oranla doğum eylemi sırasında daha fazla distrese girdiğini ve perinatal morbiditenin arttığını ortaya koyduk. Her ne kadar vaka sayımız itibarıyla ortaya çıkan sonuçlar klinik uygulamayı değiştirecek düzeyde değilse de obstetrisyenlerin gebelik takiplerinde daha dikkatli olmaları ve gelişebilecek komplikasyonlara karşı hazırlıklı olmaları gerekliliğini ortaya koymuştur. Gebelik takiplerinde cinsiyetin ultrasonografi ile tayininden sonra özellikle son trimesterde daha dikkatli olunması ve ailenin bilgilendirilmesi önem taşımaktadır.
Kaynaklar
1) Jakobovits A, Jakobovits AA, Viski A.Sex ratio of the stillborn fetuses and neonates dying in the first week.Early Hum Dev 1987; 15:131-5.
2) Dawes NW, Daves GS, Moulden M, Redman CW.Fetal heart rate patterns in term labor vary with sex, gestational age, epidural analgesia, and fetal weight.Am J Obstet Gynecol 1999; 180:181-7.
3) Bekedam DJ, Engelsbel S, Mol BW, Buitendijk SE, van der Pal-de Bruin KM.Male predominance in fetal distress during labor.Am J Obstet Gynecol 2002; 187:1605-7.
4) Lieberman E, Lang JM, Cohen AP, Frigoletto FD Jr, Acker D, Rao R.The association of fetal sex with the rate of cesarean section.Am J Obstet Gynecol 1997; 176:667-71.
5) Brettel R, Yeh PS, Impey LWM.Examination of the association between male gender and preterm delivery.Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2008; 141:123-26.
6) Hueston WJ, McClaflin RR, Claire E.Variations in cesarean delivery for fetal distress.J Fam Pract 1996; 43:461-7.
7) Byrne J, Warburton D.Male excess among anatomically normal fetuses in spontaneous abortions.Am J Genet 1987; 26:605-11.
8) Shiono PH, McNellis D, Rhoads GG.Reasons for the rising cesarean delivery rates: 1978-1984.Obstet Gynecol 1987; 69: 696-700.
9) Herman CJ.Changes in the male to female ratio at different stages of life.Br J Obstet Gynaecol 1996; 103:391-2.
10) Greenough A, Lagercrantz H, Pool J, Dahlin I.Plasma catecholamine levels in preterm infants. Effect of birth asphyxia and Apgar score.Acta Paediatr Scand 1987; 76:54-9.
Dosya / Açıklama
Grafik 1.
Yenidoğan Doğum Ağırlığı ile Fetal Cinsiyet İlişkisi
Grafik 2.
1 dakika Apgar Skorunun Fetal Cinsiyete Göre Dağılımı
Tablo 1.
Maternal demografik ve gebelik özellikleri.
Tablo 2.
Fetal cinsiyet ile doğum ağırlığı ilişkisi.
Tablo 3.
Fetal cinsiyetin yenidoğan doğum ağırlıklarına göre dağılımı.